SÜMERLER

Sümerler Hakkında Bilgi

M.Ö. 2800’lerde en büyük şehir olmakla birlikte nüfusu 40.000 – 80.000 arasında değişiklik göstermekteydi. Bu noktalardan birisi ise Kral Listelerinin yer aldığı kil tabletlerdir. Buna göre ise Sümerlerde bir de Kubaba isimli bir kadın hükümdar bulunmaktaydı. 35 şehir devletinden oluşmaktaydı.
Çivi yazısı kullanmışlardır. Yazıda grafik ve semboller kullanılmıştır. Bu sembollere ise ideogram adı verilmektedir. Pitogram kavramı ise bir ifadnin resim yolu ile anlatılmasını ifade etmektedir. Gılgamış, Yaradılış Destanları ile Tufan Hikayesi Sümerlere aittir. Emegir adı verilen dil ise Ural – Altay dil ailesine aittir. Yazıyı bulan bir millet olan Sümerler M.Ö. 3500 – M.Ö. 2000’lerde Mezopotamya’da yaşamışlardır.
Sümer mitolojisine göre insanın yaradılışı aşamalardan oluşur. İlk olarak deniz bulunmaktadır. Daha sonra denizle kara birleşmiştir. Ardından kozmik bir dağ oluşumu vardır. En son aşamada ise tanrılar ve insanlar oluşmuştur.
Tarihteki en eski bira üreticisi olarak bilinmelerinin yanında özel bir kamış aracılığı ile içilmektedir.

Sümerlerde Din

Çok tanrılı bir dine inanmış olmaları ile birlikte her bir nesnenin bir tanrısı bulunmaktaydı. Bu tanrılar insan gibi görünse de insanüstü güçlere sahip ölümsüz tanrılardı. İnsanlar tanrıları ile iletişimi Ziggurat adındaki tapınaklarla sağlamaktaydı. Ziguratlar ise Rahipler tarafından idare edilmekteydi. Krallar tarafından görevlendirilmeleriyle birlikte krallar da en yüksek derecede yer alan rahiplerden oluşmaktaydı. Yarı tanrı durumunda olan tanrı konumunda olmakla birlikte ilahi bir misyonda üstlenmekteydiler. Ziggurat adı verilen alanlar mümkün olabildiğince yüksek inşa edilmekteydi ve en az üç katlı olmaktaydı. En alt katı erzak ve ihtiyaç deposu olmakla birlikte orta katlar okul ve tapınak olarak kullanılmaktaydı. En üst kat ise rasathane olarak tasarlanmaktaydı. Bunun amacı ise en güçlü ve ulu tanrı olan Gök Tanrı’ya yakın olma isteğini taşımaktaydı. Sümer tanrılarından bilinenlere bakıldığında ise ilk tanrı, baş tanrı ve gök tanrısı için Anu; ilk tanrının dişisi ve yer tanrısı olarak Ki; hava tanrısı ve diğer tüm tanrıların babası Enlil; bilgelik tanrısı Enki; ulu hanım ve ana tanrıça Ninmah ay tanrısı Nanna; güneş tanrısı ve Nanna’nın oğlu Utu; tanrıların kraliçesi Ecem; aşk ve bereket tanrısı İnanna; tahıl tanrısı Aşnan ve sığır tanrısı Lahar gibi tanrılar yer almaktaydı.

Sümerlerde Toplumsal Yapı ve Kültür

Kenger adını vermiş oldukları kendi yaşadıkları çevreyi ifade ederken Emegir ise konuştukları dili ifade etmekteydi. Toplumsal unvan olarak da Saggiga adını benimseyen toplulukta toplumsal yapı da iki döneme ayrılmaktadır. Ayrım Tufan öncesi (M.Ö. 4000- 3000) ve Tufan sonrası şeklindedir. Tufan öncesi süreçte anaerkil bir yapı benimsenirken tufan sonrası süreçte bu yapıdan ataerkil yapıya geçiş olmuştur.
Sınıflardan oluşmakla birlikte en üst dereceli sınıfı Ruhban sınıfı oluşturmaktaydı. Bu sınıf ise asker ve din adamlarını kapsamaktadır. İkinci sınıfta ise halk yer alırken üçüncü sınıfta köleler yer almaktaydı. Tufan sonrasında din adamları idareyi üstlenmiş ve şehir devletleri şeklinde yönetilen devletin yönetimini üstlenmiştir. Din adamları şehir devletlerin yönetimini üstlenirken en kıdemli Rahipler Kutsal Kral olarak devlet idaresini üstlenmektedir.

Büyük Tufan

Sümerlerdeki dönüm noktasını oluşturmaktadır. Bu tufan Nuh Tufanı ile aynıdır. Bu tufandan sonra kurulan ilk şehir devleti Kiş’tir.

Sümerlerde Bilim

Bilim ve teknolojide ilerlemişlerdir. Çanak, çömlek, kazan, ekmek pişirme tandırı gibi ürünler kullanılmakla birlikte taş, kerpiç ve tuğlalardan iki ve üç katlı evler yapmışlardır. Sulama kanalları ve sulama sistemleri mevcuttur. Tekerleği icat etmişler. Matematik ve geometrinin temelini oluşturmuşlardır ve dört işlemi geliştirmişlerdir. Ay yılına dayalı ilk takvimi kullanmışlardır. 360 günden oluşan yıla göre aylar 30 günden oluşmuştur. Güneş saatini de geliştirmişlerdir.
Rasathanelerinde yaptıkları gözlemlerle Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter’in hareketlerini kayıt altına almışlardır. Bunun yanında alan, hacim, uzunluk ağırlık ölçülerini kullanmıştır. Kabartma, oyma, heykeltıraş ve kuyumculuk gibi sanatlar gelişmiştir. Hukuk kurallarını da bulan ilk devlettir.

Sümerlerin Yıkılışı

Sümerler Tufan sonrası şehir devletlerin birbiri ile girdikleri mücadeleler sonrası yıpranmaya başlamıştır. M.Ö. 2800’lerde Kiş Kralı Etana tarafından birçok Sümer şehri yönetimi altına almış olsa da bu durum diğer şehirlerin de yayılmacı tutum sergilemesine neden olmuştur. Bu nedenle zayıflamalarına karşın ilk tehdit ise Elamlılar tarafından oluşmuş ve Sümerlere karşı taarruzlara başlamışlardır. Akad saldırıları sonrasında ise istikrar sağlayamamış ve dağılmıştır.



Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap