|
gömleği nasıl seversin |
wie gefällt dir das hemd? |
|
elbise şık duruyor |
das kleid sieht stylisch aus |
|
elbise güzel |
schönes kleid |
|
güzel bir elbise |
ein schönes kleid |
|
bir şekilde sadece kült |
irgendwie einfach kult |
|
tersine çevirmek |
rückfahvar |
|
nerde sevişmeyi seviyosun monika |
wo machst du gerne liebe monika |
|
damarlı yarak severmisin. |
magst du geäderte schwänze? |
|
bu halini sevdim ben monika |
ich mag diesen look, ich bin monika |
|
çok seksisin monika |
du bist so sexy monika |
|
harika görünüyosun aşkım |
du siehst toll aus meine liebe |
|
boydan foto çekip gönderirmisin |
kannst du ein komplettes foto machen und schicken? |
|
daha hızlı bir arabam var |
ich habe ein schnelleres auto |
|
bu evde yangın çıktı |
in diesem haus hat es gebrannt |
|
yapmak |
machstn |
|
oranın gece hayatı eğlenceli ve kalabalık. |
das nachtleben ist lustig und überfüllt. |
|
gece hayatı eğlenceli ve kalabalık |
das nachtleben macht spaß und überfüllt |
|
gece hayatı eğlenceli ve kalabalık oluyor |
nachtleben ist lustig und überfüllt |
|
geceleri dışarısı kalabalık oluyor |
nachts wird es voll |
|
eriklinin denizi güzel ve temiz |
das meer von erikli ist wunderschön und sauber |
|
berlin'in denizi çok güzel ve temiz |
das berliner meer ist sehr schön und sauber |
|
oranın denizi çok güzel |
das meer dort ist sehr schön |
|
berlin yaz aylarında kalabalık oluyor |
berlin wird im sommer überfüllt |
|
çünkü orada evimiz var |
weil wir dort ein zuhause haben |
|
muhtemelen erikli'ye giderdik |
wir würden wahrscheinlich nach erikli fahren |
|
erikliye gitmek istiyoruz |
wir möchten nach erikli fahren |
|
sizi aradık |
wir haben dich angerufen |
|
katıl |
macht mit |
|
o saat beşte sinemaya gidiyor |
er geht um fünf uhr ins kino |
|
saat ikide arkadaşlarıyla buluşuyor |
trifft sich um zwei uhr mit seinen freunden |
|
o saat ikide arkadaşlarıyla buluşuyor. |
er trifft sich um zwei uhr mit seinen freunden. |
|
o saat birde yemek yer. |
er isst um ein uhr. |
|
o saat birde öğle yemeği yer |
er isst um ein uhr zu mittag |
|
saat birde öğle yemeği yer |
um ein uhr zu mittag essen |
|
o saat on iki buçukta yüzer |
er schwimmt um halb eins |
|
duymak |
hren |
|
öğrencilerin bildikleri |
was die schüler wissen |
|
siz kızsınz |
du bist eine frau |
|
almanca saç açısının adı |
name des haarwinkels auf deutsch |
|
düz git |
fahren sie gerade aus |
|
sağa dönün |
biegen sie nach rechts ab |
|
gece sağa dön |
biegen sie nacht rechts ab |
|
dönüş |
biegen sie ab |
|
lütfen daha fazla fotoğraf gönderin |
bitte mehr fotos schicken |
|
çorap koleksiyonunu komik buluyorum. |
ich f inde die
sockensammlung komisch. |
|
çalışamaz durumdayım |
ich bin arbeitsunfähig |
|
bahçe tere pürüzsüz yapraklı |
gartenkresse
glattblattrige |
|
sevme |
nich gern |
|
acı vericwk kadar güzel |
schön wie schmerzhaft |
|
bunu başaracağım |
ich werde es schaffen |
|
ikizimin gözleri kahverengi |
meine zwillingsaugen sind braun |
|
jean pantolon |
jeans |
|
bildiklerimiz bir damla, bilmediklerimiz bir okyanus |
was wir wissen, ist ein tropfen, was wir nicht wissen, ist ein ozean |
|
bildiklerimiz bir damla bilmediklerimiz okyanus. |
was wir kennen, ist ein tropfen, was wir nicht kennen, ist der ozean. |
|
geri vites alarmı arızalı |
rück fahrwarner gestört |
|
toplam sayısı |
gesamtanzahl |
|
eksirin |
abziehen |
|
iksirik |
trank |
|
kız kardeşim avukat olmak istiyor. |
meine schwester möchte anwältin werden. |
|
i̇yi günler dilerim. |
ich wünsche euch einen guten tag. |
|
iyi günler. |
einen schönen tag noch. |
|
onun en sevdiği gün pazar |
ihre lieblingstag ist sonntag |
|
üçgeni tekrar kare hâline getir. |
quadriere das dreieck wieder. |
|
alttaki kanatları yukarı katla |
falten sie die unteren flügel nach oben |
|
bu dilde yeniyim |
ich bin neu in dieser sprache |
|
üçgeni kare hâline getir. |
quadriere das dreieck. |
|
alt köşeleri içe doğru katla |
falten sie die unteren ecken nach innen |
|
kâğıdın alt kısmını yukarı doğru katla. |
falten sie die unterseite des papiers nach oben. |
|
sana doğru açılacak şekilde kâğıdı çevir |
drehen sie das papier so, dass es sich zu ihnen hin öffnet |
|
kağıdı çevir ve tekrar ikiye katla |
drehen sie das papier um und falten sie es erneut in der mitte |
|
kâğıdı ikiye katla |
falten sie das papier in der mitte |
|
almanca'da |
auf deustch |
|
mivolis krem ne işe yarsr |
was bewirkt mivolis creme? |
|
tenis oynamakta iyi misin? |
kannst du gut tennis spielen |
|
i̇yi tenis oynayabilir misin? |
kanat du gut tennis spielen |
|
yemek yapmayı ve gezmeyi severim |
i̇ch koche und wandere gerne |
|
sizin boş zaman etkinlikleriniz nelerdir? |
was sind deine freizeitaktivitaten? |
|
doris'in saçı uzun mu |
sind doris haare lang ? |
|
aylemi tanımıyorum |
ich kenne meinen monat nicht |
|
ofise gitmeliyim |
ich muss rauf ins büro |
|
ailemi yanıtı yorum |
kommentiere meine familienantwort |
|
hayır şu an randevum var |
nein habe jetzt gleich einen termin |
|
aylemi tanıtıyor |
stellt den mond vor |
|
aylemi yanıtı yorum |
aylemi antworten kommentar |
|
benim gardırobum |
mein kleiderschrank |
|
sofrayı kurmak |
deck doch schon mal den tisch |
|
yakında bir şey var |
es gibt ja gleich was |
|
adamım ben acıktım mı |
mensch, habe ich einen hunger |
|
o uçurtma uçurabilir |
er kann einen drachen steigen lassen |
|
satranç oynayabilirsin |
sie können schach spielen |
|
gitar çalabilirsin |
du kannst gitarre spielen |
|
arabayı kullanabilirim |
ich kann das auto fahren |
|
araba sürebilirim. |
ich kann fahren. |
|
bilgilerinize sunarım |
ich präsentiere zu ihrer information |
|
anlayışınız ve ilginiz için teşekkür ederim |
vielen dank für ihr verständnis und ihre aufmerksamkeit. |
|
saat ücreti ne kadar ödüyorsunuz |
wie viel zahlen sie pro stunde |
|
sever misin |
mögt ihr |
|
sorgulayıcı makale ne |
interrogativartikel was für ein |
|
bir resim tarif et |
ein bild beschreiben |
|
bir resim açıklamasını anlamak |
eine bild-beschreibung verstehen |