Yunus Emre

Yunus Emre Allah aşkını çok güzel anlatan Tasavvuf şairidir. Tasavvuf şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olmasının yanı sıra aynı zamanda bir alim ve halk şairi olarak tanınmaktadır. 1240 yılında dünyaya gelen Yunus Emre, Anadolu’da geçirmiş olduğu hayatında Hacı Bektaş-ı Veli dergahında hizmet etmiştir. Sözleriyle, şiirleri ile edebi olarak damga vurmuş bir insan olarak tanınmaktadır. Sizlere bu yazımızda hayatı, eserleri, kişiliği hakkında bilgi vermeye çalışacağız.



Yunus Emre Kimdir?

Yunus Emre hayatını Anadolu yöresinde sürdürmüş bir ozandır. Önemli bir Türk ozanı olarak tanınmaktadır. 13. ve 14. yüzyılda yaşamış olmasına rağmen günümüzde şiirleri hala bilinmekte ve sevilmektedir. Hayatı hakkında çok fazla bilgiye ulaşılamaz. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmaya ve Anadolu Türk beyliklerinin kurulmaya başladığı dönemde yaşamış bir halk şairidir. Onun yaşadığı yıllarda Moğol İstilası etkisi ile iç kavgalar çok fazla bulunmaktadır. Bu dönemde zayıflık, kıtlık, kuraklık gibi zor günler yaşanmaktadır. Yunus Emre, din ve mezhep ayrılıkları da olduğu bu dönemde Allah sevgisini çok güzel anlatmıştır. Din ve güzel ahlak ile ilgili düşüncelerini yaymaya çalışarak Türk-İslam Birliği’nin oluşmasında ve kurulmasında önemli bir rolü bulunan ozanlar başında gelmektedir.
Uzunca bir süre Hacı Bektaş-ı Veli dergahında hizmet vermiş olan Yunus Emre, insanları hiç bir şekilde ayırt etmeden derin bir sevgiyle sevmiştir. Eserlerinde direkt Hacı Bektaş-ı Veli’nin adı geçmez. Ama kaynaklar bu iki din aliminin bakış açıları arasında çok fazla benzerlik olduğunu da ortaya koymaktadır. ”Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyen Yunus Emre, bulunduğu dönemin en başarılı şairlerinden biri olmayı başarmıştır.
Halka hitap etmiş her zaman sade bir dil kullanmıştır. Şiirlerinde daha çok din, Allah aşkı ön plana çıkması ile birlikte başarılı bir tasavvuf şairi olarak tanınmaktadır. Aslında şiirleri hala en çok okunan şiirler arasında bulunmaktadır. Moğol İstilası’na ve halkın çekmiş olduğu zorluklara denk gelmesine rağmen O, hiçbir zaman vazgeçmemiş ve tasavvuf düşüncelerini yaymak için sürekli anlatmıştır. Şam, Azerbaycan, İran, Tebriz, Sivas, Maraş gibi yerlerde gezmiş bir gezgindir.

Yunus Emre Hayatı

Yunus Emre 1240 yılında hayata gözlerini açmıştır. 1320 yılında hayata veda eden ünlü Ozan, yaşadığı yer tam olarak bilinmese de çeşitli eserlerden yola çıkarak özellikle Mihalıççık ilçesinin bir köy olan Sarıköy’de yaşamını sürdürdüğü düşünülmektedir. Kesin bilgiler olmaması ile birlikte birçok farklı rivayete ulaşılmaktadır. Okulda başarısız bir öğrenci olup özellikle okuma yazmayı öğrenemediği söylenmektedir. Babası bu durumdan sonra Yunus Emre’yi okuldan alır ve çiftçilik yapmak için işlerin başına koyar. Hem babasına yardım etmekte hem de geçirmeni sürdürmekte olan Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ile tanışma şansını erişir.
Yunus Emre, aslında bu andan itibaren hayatına farklı bir yön vermeye başlar. Hacı Bektaş-ı Veli ile tanışmasının ardından saygılı ve efendi kişiliği ile Hacı Bektaş-ı Veli’yi çok etkilemiştir ve Hacı Bektaş-ı Veli onu Taptuk Emre’ye yönlendirmiştir. Taptuk Emre, bir derviştir ve dergahında pek çok kişi zaman zaman misafir etmektedir. Yunus Emre ise Taptuk Emre’nin yanında odun taşıma görevi ile görevlendirilir. Yunus Emre, dergahta geçirdiği süre boyunca kendini çok sevdirir ve Taptuk Emre’nin de takdirini kazanmayı başarır. Taptuk Emre, bundan sonra Yunus Emre’nin kızı ile evlenmesini ister. Dergahta yer almaya devam etmesini isteyen Taptuk Emre’ye karşı Yunus Emre bir türlü derviş sıfatına ulaşamaz. Dergahtan ayrılır ve kendi yolunda ilerlemeye karar verir. Hayatı boyunca pek çok şiir yazmış olsa da yalnızca 2 adet eser ortaya koymuştur. Eserleri kapsamlı olarak bizlere oluşmaktadır. Şiirlerinde Allah’a olan sevgisini anlatmış olan tasavvuf şairi için şiir denildiğinde akla ilk gelen örnek ”Bana Seni Gerek Seni” şiiridir.
Hayatını tasavvuf yolunda şekillendirmiş ve yaşamı boyunca hazırladığı 2 eserden biri ”Divan” diğeri ise ‘Risaletü’n Nushiyye” olarak bilinmektedir. Yunus Emre’nin şiirlerinin büyük bir kısmı hece ölçüsüyle yazılmaktadır. Pek çok halk şairi bu dönemde aslında hece ölçüsünü kullanmamaktadır. Bu anlamda da Yunus Emre döneminin halk şairlerinden ayrılmaktadır.

Yunus Emre Sözleri

Yunus Emre’nin her sözü aslında insanı derinden etkilemektedir. Her zaman da sözleriyle dönemine damga vuran tasavvuf ozanlarından biri olmayı başarmış bulunmaktadır. ”Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan alem herkes bilsin ki, en büyük ibadet sevebilmektir” der. Yunus Emre, bir sözün de her zaman için Allah’a aşkını anlatırken aynı zamanda insan sevgisini ve saygılı olmayı da ön planda tutmaktadır. ”İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır” Yunus Emre sözleri ile döneme damga vuran isimlerden biri olmayı başarmıştır. Sözlerinden birkaçını örnek vermek gerekirse;
Bir avuç toprak, biraz da suyum, ben neyimle övüneyim, işte buyum ben sözüyle vakur ve ağır başlı halini ortaya çıkarmaktadır. Edebim el vermez, edepsizlik edene, susmak en güzel cevap, edebi elden gidene sözüyle edebin önemini anlatmıştır. Kısacası sözlerinde de göreceğiniz üzere her zaman sevgi ve saygıyı ön planda tutarak insanların hayatlarında daha güzel bir şekilde yönlendirmesi ve vakur olmaları için tavsiyelerde bulunmuş bir halk ozanıdır.

Yunus Emre Şiirleri

Yunus Emre şiirleri deyince elbette ki az önce de bahsettiğimiz gibi önce, ”Aşkın Aldı Benden Beni” gelmektedir. Aslında Yunus Emre’nin harika bir şekilde aşkı anlattığı ve ölümsüz eserlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sufilerin ve iman gücü yüksek olan insanların özellikle dünya malında gözü olmadığını anlatan bu şiirde Allah sevgisini kazanmak için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği de çok güzel bir dille anlatılmıştır.
”Ben yürürüm yana yana” şiirinde ise ilahi olarak söylenen özel şiirlerinden biridir. Bedeni ve ruhu ile Allah’a adanmış bir hayatın aşkının öyküsüdür. ”Çağırayım Mevlam Seni” yine dillerden düşmeyen ve ölümsüz şiirlerinden biri olarak bilinmektedir. Bu şiir üzerine pek de yorum yapmaya gerek yok. Mükemmel bir şiir olarak karşımızda bulunmaktadır. Yalnızca Allah’ın olduğunu Allah’ın her şeyi ettiğini anlatan Yunus Emre şiiri ile yüzyıllara seslenmektedir. Kısacası Yunus Emre bir tasavvuf ozanı olarak çağlara seslenmiştir. Yumuşak huyluluğu ve şiirlerindeki harika diliyle de her zaman okunabilmektedir. Sizler de Yunus Emre ile hem tasavvufu hem aşkı hem de ilahi sevgiyi daha güzel yaşayabilirsiniz.

Yunus Emre Aşk Şiiri

İşitin ey yârenler,
Kıymetli nesnedir aşk.
Değmelere bitinmez,
Hürmetli nesnedir aşk.
Hem cefadır hem safâ
Hamza’yı attı Kaf’a.
Aşk iledir Mustafa,
Devletli nesnedir aşk.
Dağa düşer kül eyler,
Gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler,
Hikmetli nesnedir aşk.
Kime kim vurdu ok?
Gussa ile kaygu yok.
Feryad ile âhı çok,
Firkatli nesnedir aşk.
Denizleri kaynatır,
Mevce gelir oynatır.
Kayaları söyletir,
Kuvvetli nesnedir aşk.
Akılları şaşırır,
Deryalara düşürür.
Nice ciğer pişirir,
Key odlu nesnedir aşk.
Miskin Yunus n’eylesin?
Derdin kime söylesin?
Varsın dostu toylasın,
Lezzetli nesnedir aşk.
Yunus Emre

Yunus Emre Çağırayım Mevla Seni Şiiri

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni
Gök yüzünde İsâ ile
Tûr dağında Mûsâ ile
Elimdeki asâ ile
Çağırayım Mevlâm seni
Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni
Hamd ü şükrullah ile,
Vasf-ı Kulhüvallah ile
Daima zikrullah ile,
Çağırayım Mevlam seni
Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni
Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Yunus Emre

Yunus Emre Bana Seni Gerek Seni Şiiri

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
Yunus Emre

Yunus Emre Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed Şiiri

Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü’min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ’sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûnün üstünde cevlân eyleyen.
Mi’râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Yunus Emre



Bunları da beğenebilirsin
Yorumları Göster (1)