Kan Almancası: Das Blut
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere Almanca’da “kan” kelimesinin karşılığı ve kullanımı hakkında ayrıntılı bilgi vereceğim. Almanca’da “kan” anlamına gelen kelime “das Blut”tür.
Das Blut – Kan
“Das Blut” kelimesi Almanca’da kanı ifade eder. Vücudumuzda dolaşan kırmızı sıvıya Almanca’da “das Blut” denir. Kan, insan ve hayvanların vücudunda dolaşan, oksijeni ve besin maddelerini taşıyan bir vücut sıvısıdır.
Almanca’da “das Blut” kelimesinin bazı eş anlamlıları şunlardır:
– der Lebenssaft (yaşam suyu)
– die Körperflüssigkeit (vücut sıvısı)
Zıt anlamlıları ise şöyledir:
– die Lymphe (lenf)
– der Schweiß (ter)
Örnek cümleler:
– Mein Blut gerinnt, wenn ich mich schneide. (Kesildiğimde kanım pıhtılaşır.)
– Das Blut schoss ihm ins Gesicht, als er die Nachricht hörte. (Haberi duyunca yüzüne kan hücum etti.)
– Ihre Wangen waren rot vor Blut. (Yanakları kandan kıpkırmızıydı.)
– Ich habe Blut an den Händen. (Ellerim kanlı.)
Görüldüğü gibi “das Blut” kelimesi Almanca’da kan anlamına gelir ve çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Kan ile ilgili deyimler ve kalıp ifadeler de Almanca’da mevcuttur. Örneğin “jemanden auf Herz und Nieren prüfen” (birini kökünden incelemek) gibi.
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “kan” kelimesinin karşılığı ve kullanımı hakkında yeterli bilgi sahibi oldunuz. Sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!
