OĞUZ ATAY VE ESERLERİ

OĞUZ ATAY KİMDİR?
Oğuz Atay, günümüzde oldukça gündeme gelen, kitapları birçok diziye konu olmuş, sözleri insanları oldukça etkileyen bir yazardır. Özellikler, ‘’Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.’’ sözü çoğu kimse tarafından bilinmektedir ve dillere pelesenk olmuştur. Peki, sözlerini sıklıkla ve basitçe kullanabildiğimiz Oğuz Atay’ ı ne kadar tanıyoruz. Hayatını ne kadar biliyoruz. Böylesine büyük bir yazarı ne kadar kendimize örnek alabiliyoruz tartışılır. Oğuz Atay Tutunamayanlar adlı eseriyle akıllarda yer edinmektedir. Ve hayatına dair pek çok içeriğe bu kitabından da ulaşılabilmektedir.
OĞUZ ATAY HAYATI
Oğuz Atay postmodern tarzda eser veren ilk yazar olarak bilinmektedir. Oğuz Atay babasının çok istemesi nedeniyle mühendis olmuş ve yazarlık hayatına ancak otuz beş yaşındayken başlayabilmiştir. Otuz beş yaşından sonrada çok fazla eser verememiş olmasına rağmen önemli edebiyatçılarımız arasında bulunmaktadır. Kitaplarının sayısı çok olmamasına rağmen üzerinden yıllar geçmesine rağmen kitapları hala okunmakta ve okur sayısı her geçen gün artmaktadır. Kitaplarında oldukça fazla ironilere, iç çözümlemelere, sorgulamalara, kendi kendine konuşmalara, varoluş sorunlarına yer vermiştir.
Oğuz Atay 12 Ekim 1934 yılında Kastamonu İnebolu’ da doğmuştur. Roman, öykü yazarı ve aynı zamanda mühendistir. Oğuz Atay çocukluğuna içine kapanıkmış ve bu içe kapanıklığı onu daha çocuk yaşlarında kitaplara yönlendirmiştir. Oğuz Atay annesinin de yönlendirmesiyle pek çok sanat çeşidiyle de ilgilenmiştir. Resim ve karikatür çalışmaları yapmış, lise yıllarında tiyatroyla ilgilenmiştir. Fakat tüm bu sanat merakına rağmen babasının yönlendirmesiyle mühendislik bölümünü bitirmiştir.
Askerlik döneminde Vüsat O. Bener ile tanışarak ilk defa edebi bir çevre edinmiştir, yazar ve şair Bener’ i hem bir dostu hem de bir akıl hocası olarak görmüş ve sık sık onunla görüşmüştür.
Oğuz Atay’ ın babası Cemil Bey bir hukukçudur ve aynı zamanda milletvekilliği yapmıştır bu yüzden onunla daha çok ilgilenen ilkokul öğretmeni annesi Muazzez Hanım olmuştur. Babası Cemil Bey son derece ciddi ve otoriter bir karaktere sahip olmasından dolayı oğlunu hep istediği şekilde yetiştirmeye çalışmıştır. Sanatla veya tiyatroyla ilgilenmesini istememiştir. Fakat annesi Muazzez Hanım babasının aksine oğlunu destekleyen ve anlayışlı taraf olmuştur.
Kendisinden birkaç yıl sonra kız kardeşi Okşan Ögel dünyaya gelmiştir fakat Oğuz Atay kardeşini kıskanmış ve onu istememiştir. Hatta kardeşini bohça olarak nitelendirirmiş.
Okul hayatı öncesindeki hayatı Kastamonu’ da geçmiştir. Fakat babasının milletvekili seçilmesiyle birlikte Ankara’ ya taşınmışlardır ve burada 1940 yılında Devrim İlkokulu’na başlamıştır. Annesinin daha önce okuma yazma eğitimi vermesinden dolayı Oğuz Atay okula ikinci sınıftan başlamıştır. Çekingen bir ilkokul dönemi geçirmiştir. Ortaokul döneminde ise dünya edebiyatından birçok yazarı okumaya başlamıştır. En sevdiği yazarların Kafka ve Dostoyevski olduğunu verdiği bir demeçte dile getirmiştir. Lise yıllarında ise resme ve tiyatroya oldukça merak salmıştır.
Yüksek bir ortalamayla Ankara Koleji’nden mezun olan Oğuz Atay İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ni kazanmıştır.
Oğuz Atay üniversite hayatında Turhan Tükel’le tanışmış ve onun sayesinde marksizmle tanışmış, Hegel ve Lenin gibi kişilerin kitaplarını okumaya başlamıştır.
Üniversite mezuniyetinden sonra Aralık 1957 tarihinde Ankara’ya askere gitmiştir. Burada Cevat Çapan ve Vüsat O. Bener ile tanışmıştır. Edebi kişiliklerin arasına dâhil olmasıyla birlikte Pazar Postası için yazılar yazmaya başlamıştır. O dönemde Pazar Postası’na Cemal Süreya, Turgut Uyar, Can Yücel, Fethi Naci gibi edebi kişilikler destek olmuşlardır.
1959’da terhis olmasının ardından İstanbul’a dönmüştür. Burada Denizcilik Bankası, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’nde çalışmıştır. Oğuz Atay İstanbul’ da çalışırken Pazar Postası İstanbul’a taşınmasıyla ürünler vermeye de devam etmiştir.
Oğuz Atay üniversite son sınıftayken tanışmış olduğu arkadaşı Fikriye Fatma Güzel’le Haziran 1961’ de evlenmiştir. Bir sene içerisinde de kızı Özge doğmuştur. Fakat bu evlilik Oğuz Atay’ın iç dünyasındaki eksiklik ve kendini kitaplara kaptırmasından dolayı sadece altı yıl sürebilmiştir. 1967 yılında ayrılmışlardır. Arkadaşının eski eşi olan Sevin Seydi ile yakınlaşmış ve aynı evde yaşamaya başlamışlardır. Sevin Seydi bir ressamdır ve Oğuz Atay ilk iki kitabını ona ithaf etmiştir.
Oğuz Atay Tutunamayanlar’ı 1970 yılında bitirmiş ve hem ustası hem de arkadaşı olan Vüsat O. Bener’ e okutmuştur. Aynı yıl TRT Roman ödülünü de kazanmasına rağmen 1972 yılında yayınlanan kitabı yeterli olan ilgiyi maalesef görmemiştir. Fakat bu kitap günümüzde çokça beğenilmekte ve okunmaktadır. Kitaptaki bazı karakterlerin sözleri özellikle sosyal medyada çokça paylaşılmaktadır.
Oğuz Atay, Tutunamayanlar’ ın hemen sonra 1973 yılında Tehlikeli Oyunları yazarak yayımlamıştır. Fakat bu kitap da Tutunamayanlar gibi yeterli ilgiyi görmemiştir. İkinci romanından sonra Pakize Kutlu ile yakınlaşan Oğuz Atay 1974 yılında ikinci evliliğini gerçekleştirmiştir.
1975 yılında eski hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan’ın biyografisini yazmış ve yayınlamıştır. Ayrıca bu yıl içerisinde Oyunla Yaşayanlar adlı tiyatro kitabı ile Korkuyu Beklerken adlı öykü kitabını kaleme almıştır. Eserleri postmodern olarak nitelendirilmektedir. Yazarın Eylembilim adlı kitabı yarım kalmıştır ve bu günlüklerinden öğrenilmektedir.
Bu dönemde oldukça rahatsızlanmaya başlamıştır ve beyninde iki tane tümör olduğu teşhis edilmiştir ve tedavi Londra’ya gitmiş ve Atkinson Morley’s Hastanesi’ ne yatırılmıştır. Buradaki ameliyatlardan sonra tümörlerden bir tanesi alınabilmiştir. Londra’daki tedavisinin ardından Türkiye’ ye dönmüş ve 13 Aralık 1977 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.
Oğuz Atay’ın 13 Aralık’ da bir dostunun evinde arkadaşlarıyla birlikte olduğu, son sözlerinin ‘’Sevinmeyin, daha ölmedim.’’ olduğu söylenmektedir.
Kırk dört yaşında hayata gözlerini yuman Oğuz Atay’ın naaşı Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ndedir. Ölümünden seneler sonra yarım kalan kitabı Eylembilim’ de yayımlanmıştır.
Her ne kadar yaşamında eserleri yeterli ilgiyi görmeyen yazarın eserleri günümüzde oldukça popülerdir ve defalarca basılmaktadır. Postmodern tarzda eserler veren ilk yazar olmasından dolayı 2007 yılında adına Oğuz Atay Edebiyat Ürünleri verilmeye başlanmıştır.
OĞUZ ATAY ESERLERİ
1.TUTUNAMAYANLAR
Bu eser ilk defa 1972 yılında yayımlanmıştır. Bu eser hem yazarın ilk kitabıdır hem de edebiyatımızın postmodern tarzda ilk örneklerinden olarak gösterilmektedir. Kitabın ana karakterleri Selim Işık, Turgut Özben ve Süleyman Kargı’dır. Ve bu karakterleri kendi hayatındaki kişilerden esinlenerek oluşturduğu bilinmektedir. Bu eserde yazar modern şehir hayatı içerisinde bireyin yalnızlığını ve topluma ayak uyduramayışını, bu yaşam tarzını yadırgamasını anlatmaktadır.
Yazarın bu kitabı en iyi kitaplar listesindedir. Turgut Özben’ in arkadaşı Selim Işık’ ın intiharından sonraki uğraşlarını, hayata tutunamayan halini anlatmaktadır. Yazar kitapta oldukça ironilere, düşsel öğelere ve iç monologlara yer vermiştir. Özellikle Turgut Özben’in zihnindeki Olric ile konuşmaları günümüzde çokça sevilmekte ve kitap alıntısı şeklinde kullanılmaktadır.
2.TEHLİKELİ OYUNLAR
Yazarın bu romanının başkarakteri Hikmet Benol’ dur. Yazar bu kitabında da tıpkı Tutunamayanlar’ da olduğu gibi iç monologlara ve imgelere oldukça yer vermiştir.  Hikmet Benol kitapta oyun oynuyormuş gibi davranmaktadır. Bu kitap ayrıca tiyatroya da uyarlanmıştır.
3.BİR BİLİM ADAMININ ROMANI
Yazarın bu kitabı 1975 yılında yayımlanmıştır. En iyi biyografi-otobiyografi kitapları listesinde ilk sıralarda gelmektedir. Kitapta Mustafa İnan’ın zor hayatlarına rağmen bilim adamı oluşu Oğuz Atay’ın özgün üslubuyla yazılmıştır.
Yazarın diğer kitapları Oyunlarla Yaşayanlar, Korkuyu Beklerken, Eylembilim ve Günlük’tür.





Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap