Sorun değil İngilizcesi nedir? İngilizce sorun değil nasıl denir?
No Problem / It’s Okay / That’s Fine İfadelerinin Temel Kullanımı
İçindekiler
Bu ifadeler, bir şeyin sorun olmadığını veya bir durumun kabul edilebilir olduğunu belirtmek için kullanılır.
Basit örnek cümleler:
- Sorry I’m late. – No problem. (Geç kaldığım için üzgünüm. – Sorun değil.)
- Can I open the window? – That’s fine. (Pencereyi açabilir miyim? – Sorun değil.)
- I can’t come to your party. – It’s okay, maybe next time. (Partine gelemeyeceğim. – Sorun değil, belki bir dahaki sefere.)
No Problem / It’s Okay / That’s Fine ile Günlük Konuşmalar
Bu ifadeler günlük hayatta sıkça kullanılır:
- Sorry for the delay. – No problem, I was early anyway. (Gecikme için üzgünüm. – Sorun değil, zaten erken gelmiştim.)
- Can we meet at 3 instead of 2? – It’s okay, 3 works for me too. (2 yerine 3’te buluşabilir miyiz? – Sorun değil, 3 de benim için uygun.)
- I spilled a little water on the table. – That’s fine, I’ll clean it up. (Masaya biraz su döktüm. – Sorun değil, ben temizlerim.)
Diğer Benzer İfadeler
“Sorun değil” anlamına gelen başka ifadeler de vardır:
- No worries (Endişelenme)
- It’s all right (Tamam)
- Don’t worry about it (Bunu dert etme)
- That’s all right (Sorun yok)
- It doesn’t matter (Önemli değil)
Örnek kullanımlar:
- Sorry I’m late. – No worries, we just started. (Geç kaldığım için üzgünüm. – Endişelenme, yeni başladık.)
- I forgot to bring your book. – It’s all right, you can bring it tomorrow. (Kitabını getirmeyi unuttum. – Sorun değil, yarın getirebilirsin.)
- Sorry for calling so late. – Don’t worry about it. (Bu kadar geç aradığım için üzgünüm. – Bunu dert etme.)
- I made a mistake on the report. – That’s all right, we can fix it. (Raporda bir hata yaptım. – Sorun yok, düzeltebiliriz.)
- I can’t find your email. – It doesn’t matter, I’ll send it again. (E-postanı bulamıyorum. – Önemli değil, tekrar göndereceğim.)
Günlük Yaşamdan Diyalog Örnekleri
Diyalog 1:
- Person A: I’m sorry, but I need to cancel our meeting today. (Üzgünüm ama bugünkü toplantımızı iptal etmem gerekiyor.)
- Person B: No problem. We can reschedule for next week. (Sorun değil. Gelecek hafta için yeniden planlayabiliriz.)
Diyalog 2:
- Person A: Excuse me, can I sit here? (Affedersiniz, buraya oturabilir miyim?)
- Person B: It’s okay, the seat is free. (Sorun değil, koltuk boş.)
Diyalog 3:
- Person A: I’m sorry, I forgot to bring the documents. (Üzgünüm, belgeleri getirmeyi unuttum.)
- Person B: That’s fine. You can email them later. (Sorun değil. Daha sonra e-posta ile gönderebilirsin.)
Diyalog 4:
- Person A: Sorry, I think I stepped on your foot. (Üzgünüm, sanırım ayağına bastım.)
- Person B: No problem, I didn’t even feel it. (Sorun değil, hissetmedim bile.)
Diyalog 5:
- Person A: Sorry for the confusion about the meeting time. (Toplantı saati hakkındaki karışıklık için üzgünüm.)
- Person B: No worries at all. These things happen. (Hiç sorun değil. Böyle şeyler olur.)
Bu ifadeleri öğrenmek, günlük İngilizce konuşmalarınızda daha doğal ve akıcı iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. “Bir şey değil” ve “sorun değil” gibi ifadeler, İngilizce konuşan kişilerle etkileşimlerinizde sıkça kullanacağınız önemli nezaket ifadeleridir.