İNSAN HAKLARI

HAK KAVRAMI NEDİR?
Hak kavramı ahlaki veya normatif değerlere dayanan bir şeye ya da bir kişiye karşı var olan meşru ve genel toplumsal kabul gören bir kavramdır. Bu kavramı genel tabiriyle tanımlamak gerekirse; hukuk düzenince koruma altına alınan menfaatlerin toplamını ifade etmektedir.



İNSAN HAKLARI NEDİR?

Tek bir toplumdan ziyade tüm insanlığı barındırır. İnsana insan olduğu için birtakım hakların verilmesi gerektiğini ifade eder. Yani din, ırk, cinsiyet, yaş, inanç, etnik köken gibi farkların gözetilmemeksiniz tüm insanlara sadece insan olduğu için verilen haklardır. Temel insan haklarının birbiriyle ilişkili 3 temel ödevi söz konusudur. Bunlar; haksızlığı önlemek, haksızlığa maruz kalanları korumak ve bu kişilere yardım etmektir. İnsan hakları; bireyin doğduğu andan sahip olacağı ve sahip olması gereken temek hakları ve bireyin bireysel ve toplumsal çıkarlarını koruyabileceği haklar bütünüdür.
İnsan hakları insanın onurunu ve insani değerlerini korumak ve insanca yaşaması için ihtiyaç duyulan ortamları ifade etmektedir. İnsan hakları; siyasal, yasama, özgürlük, inanç, haberleşme, kişilik, işkence edilmeme, vatandaşlık, ifade özgürlüğü gibi birçok hakka sahiptir. Bu hakların yanı sıra adil ücret, sendika, sağlık hizmetlerinden faydalanma, kaliteli yaşam, ayrımcılığa uğramamaksınız kendilerini geliştirme gibi haklara da sahiplerdir. Temel insan hakları içerisinde işkence ve kötü muamele yasağı ve ayrımcılık yasağı gibi noktalar da yer almaktadır. Kölelik ve zorla çalıştırma yasakları, aile kurma ve adil yaşam hakları gibi haklar yer almaktadır. Tüm insanların hak, saygınlık açısından eşit ve özgürlük açılarından eşit olduğu temel olarak kabul edilir.
Temel insan hakları hukuk sistemlerince korunan ve evrensel olan haklardır. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan haklardır. Bu haklar kişilerin sosyal ve kişisel ihtiyaçlarını karşılaması için gereklidir.
İnsan haklarını temel olarak bakılmak gerekirse; yaşama, eğitim, temiz çevre, sağlık, barınma, beslenme, korunma, kişi dokunulmazlığı, iletişim, din ve vicdan, mülkiyet, özel hayat gizliliği, dilekçe, vergi verme, vatandaşlık ve seçme ve seçilme hakları gibi haklara sahip olunması gerekmektedir.
İnsan haklarının kavramsallaşmasını üç evreye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki birinci kuşak insan haklarıdır. Bu kapsamda ele alınan insan hakları; özgür ve eşit olarak doğar ve yaşar. Egemenliklerin kökenini ulus oluşturur. İnsanlar çeşitli doğal haklara sahiptir. Bu doğal haklar ise; özgürlük, mülkiyet, güvenlik gibi haklardır. Ve ancak zararlı eylemler yasaklanabilmektedir. Yine suçluluğu ispatlana dek her insan masumdur. Yine uluslaşma, ulusal dil, kültür ve devletin benimsenmesi de bu dönemdedir. İkinci kuşak insan hakları; birinci kuşaktan farklı olarak ekonomik, sosyal ve kültürel hakları da kapsamaktadır. Özellikle ikinci kuşak haklar 17 Ekim devrimini takiben ortaya çıkmaya başlamıştır. İkinci kuşak haklar kişinin geleceğini kendisinin belirlemesi hakkını da kapsamaktadır. Son olarak üçüncü kuşak insan hakları ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer almıştır. 1987’den itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanınmıştır. Üçüncü kuşak insan haklarının ilk iki kuşağa ek olarak kapsadığı haklara bakmak gerekir. Bu haklara bakıldığında barış ortamı içerisinde yaşama, hukuk üstünlüğünün sağlanması, hukuk devletinin gereklerine göre yönetilme, kadın ve erkek eşitliğinin oluşturulması, sağlıklı bir çevrede yaşam, çocuk haklarına saygı, dil, kültür gibi farklılıkları bulunan toplulukların korunması, yerinden yönetim hakkı gibi hakları gibi hakları da kapsamaktadır.
İnsan haklarının temelini oluşturan belgelere bakmak gerekirse; 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve 04 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi oluşturmaktadır. Türkiye bu sözleşmeyi 1954’te imzalamıştır ve iç mevzuatın bir parçası haline gelmiştir.

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANDIRILMASI

İnsan hakları konusunda değinilebilecek noktalardan birisi de temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin konular yer almaktadır. İlk olarak işkence yasağı noktasında hiçbir sınırlanma ve değişikliğe gidilemez. Aynı zamanda savaş veya olağanüstü hal durumları olsa dahi kölelik, zorla çalıştırma ve cezaların kanuniliği ilkeleri de sınırlandırılamayacak haklar arasında kabul edilmektedir. Sınırlama yapılması gereken noktada da ise bu sınırlamaların kanuni olması ilkesi gereklidir. Ve sınırlamaya neden olan unsurların ortadan kalkması durumunda sınırlamalarında ortadan kalkması gerekmektedir.

İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİ

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilmesinin ardından 6 Nisan 1969’da Bakanlar Kurulu kararı sonrasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınlanmıştır. Ve bildiri 30 maddeden oluşan bildiri, temel olarak her insanın eşit olduğunu kapsamaktadır. Bu kapsamda ise dil, din, ırk, soy bağı, kültür, cinsiyeti yaş gibi ayrımlar gözetilmeksizin her insana eşit davranılmasını kapsamaktadır.

İNSAN HAKLARI ÜZERİNE ÇALIŞAN ÖRGÜTLER

İnsan hakları, bu hakların varlığını korunması, sürdürülmesi ve herkese verilmesini sağlayabilmek adına faaliyet gösterirler. Bu örgütlere bakılırsa; Uluslararası AF Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Uluslararası PEN Kulübü, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, İnsan Hakları İçin Uluslararası Birlik örgütleridir.

TÜRKİYE’DE İNSAN HAKLARI

İnsan hakları ile ilgili olarak ülkemizde aynı zamanda 1982 anayasasında da Türkiye Cumhuriyetinin insan haklarına saygılı hukuk devleti olduğu ifade edilmiştir. 1954’te bu belgenin imzalanmasının ardından atılan ilk atılan adım 5 Aralık 1990’da 3686 sayılı kanunla atılmıştır. Buna göre TBMM bünyesinde bir İnsan Hakları İnceleme Komisyonu oluşturulmuştur. 1991’e gelindiğinde ise Devlet Bakanı insan haklarının takibine ve koordinasyonuna ilişkin görevlendirilmeye başlanmıştır. 1993’e gelindiğinde ise KHK İLE İnsan Hakları Teşkilatı kurulmuştur. Ancak Anayasa Mahkemesi’nce iptali sonucu geçerliliğini yitirmiştir. Ardından 1994 tarihinde İnsan Hakları Baş Müşavirliği ve İnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu ve kurulan bu kurulun 1996’da kaldırılması izlemiştir.
Nisan 1997’ye gelindiğinde ise yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile İnsan Hakları Üst Kurulu oluşturulurmuştur. Yaşanan bu gelişmelerin ardından 4 Haziran 1998 tarihinde İnsan Hakları Eğitimi On Yılı Komitesi; Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından kurulmuştur. 2000 yılına gelindiğinde ise İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları oluşturulmuştur.
İnsan Haklarının korunmasını sağlamak ve ihlallerin önlenmesini sağlamak amacıyla 2 Kasım 2000 tarihli ve 24218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle de İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları oluşturulmuştur. Ayrıca çeşitli kurum ve kuruluşlar bünyesinde de insan hakları birimleri kurulmuştur. 2001’e gelindiğinde ise Barbakanlığın merkez teşkilatı içerisinde ana hizmet birimleri içerisinde İnsan Hakları Başkanlığı kurulmuştur. Çıkarılan bu kanunun ek maddelerinde ise İnsan Hakları Üst Kurulu, İnsan Hakları Danışma Kurulunu’nun oluşturulması da düzenlenmiştir. İnsan Hakları İhlal İddialarını İnceleme Heyetleri oluşturulabilmesi için imkân tanınmıştır.



Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap