BURSA'DA GEZİLEBİLECEK YERLER

BURSA’DA GEZİLECEK YERLER

Doğa, tarih ve sanayinin bir ayara geldiği bir şehir olmasıyla birlikte 3 milyona varan nüfusu ile Türkiye’deki en kalabalık dördüncü şehir durumundadır.
Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey döneminde kuşatılsa da oğlu Orhan Bey döneminde fethedilebilen kent devletin ilk başkenti durumundadır. 1326’de fethedilen ve 1365’e dek başkent olan kent o dönemden beri yapılan eserleri halen dimdik bir şekilde içerisinde barındırmaktadır.

Ulu Camii

Evliya Çelebi tarafından ‘Bursa’nın Ayasofya’sı’ olarak değerlendirilen cami Yıldırım Bayezid tarafından 1396 -1399 arasında inşa ettirilmiştir. Atatürk Caddesi üzerinde yer alan camii çok ayaklı cami mimarisinde en önemli örnekler arasında yer almaktadır.
Hemen hemen eşit büyüklüğe sahip 20 kubbenin örttüğü caminin iç kısmında ise 19. yüzyılın 2. yarısı ile 20. yüzyılın başında farklı ustaların tamamladığı 200 civarı hat levhası ve duvar yazısı yer almaktadır.

Yeşil Cami ve Yeşil Türbe

Bulunduğu semte adını veren yeşil camii ve bahçesinde yer alan yeşil türbe ise kentte gezilebilecek diğer bir nokta. Mermer, ahşap işçiliği, çini gibi el işçiliği ürünlerle süslenmiştir. Cami 1419’da inşa edilmişken türbe 1921’de yapılmıştır. Sultan Mehmet Çelebi’nin inşa ettirdiği sekizgen biçimli türbenin tüm duvarları çini ile kaplıdır. Bu da Osmanlı mimarisinin tek örneği olma örneği göstermektedir. Mehmet Çelebi ve ailesine ait sekiz adet mezar yer almaktadır.

Koza Han

III. Bayezid’in Mimar Abdul ula bin Pulat Şah’a yaptırdığı han tekstil ürünleri ile ünlü bir alışveriş noktasıdır. 95 odaya sahip han ipekten üretilen ürünlerin satışına da ev sahipliği yapmaktadır.

Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri

Her iki türbe de Tophane içerisinde aynı bahçede yer almaktadır. Gümüşlü Kümbet olarak bilinen bir Bizans Manastırının şapeli üzerine inşa edilmiş olan Osman Bey türbesi içerisinde toplam 15 adet sanduka yer almaktadır. Orhan Gazi Türbesi içerisinde ise kendisi, eşi, çocuklarının mezarlarının yanı sıra Yıldırım Bayezid ve II. Bayezid’in oğullarının mezarları da yer almaktadır. 19. yüzyılda yangın ve daha sonra deprem ile yıkılan türbeler 1863 tarihinde Sultan Abdülaziz tarafından restore ettirilmiş ve günümüze dek gelmişlerdir.

Muradiye Külliyesi

Kentin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla II. Murat’ın emri ile 1425 – 1426 tarihinde yaptırılmıştır. İçerisinde cami, hamam, medrese, imaret gibi bölümleri bulundurur. II. Murad başta olmak üzere ardından da 12 türbenin eklendiği türbeyle beraber İstanbul’dan sonra saraylıların defnedilmiş olduğu en büyük ikinci nokta olmuştur. 16 odadan oluşan medrese şu anda kanser tanı merkezi, hamam ise engelli vatandaşların kullanabileceği bir tesis görevi görmektedir.

Irgandı Köprüsü

Dünya üzerinde arastalı 3 köprüden biri olma özelliği göstermektedir. Hacı Muslihiddin’in 1442’de Timurtaş’a yaptırmıştır. Orijinal hali 31 dükkân barındırsa da depremler ve Yunan işgalleri sonrasında tahrip olması nedeniyle günümüzdeki haline 1949’da betonarme olarak kavuşmuştur.

Emir Sultan Cami ve Külliyesi

Mehmet Çelebi’nin tahta geçmesinin ardından Yıldırım Bayezid’in kızı Hundi Fatma Hatun kocası adına yaptırmıştır. Çatısı sekizgen kasnakla desteklenirken kubbe ile kapatılmıştır. Dikdörtgen planlı yapı ahşap işlemeler ve çinilerden oluşmaktadır. Caminin yanında ve 1868’de restore edilen türbe Emir Sultan ve ailesine ait mezarlar bulunmaktadır. Külliyede bir de hamam yer almaktadır.

Soğanlı Botanik Parkı

Her sene Uluslararası Lale Festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Bursa Ovası’nı korumak amacıyla 1998’de açılmıştır. 400 dönüm arazide kurulu olan park Japon Bahçe, İngiliz Bahçesi ve Fransız Bahçesi gibi konsept bahçeler bulunmasının yanında Havuzlu Konak, Çift Bacalı Ev gibi tarihsel yapılar bulunmaktadır.

Soğanlı Hayvanat Bahçesi

Yine 1998’de açılan ve botanik parkın yanında yer alan hayvanat bahçesi 67 farklı tür 600 hayvanı bünyesinde barındırmaktadır. Ve küçük yaştaki ziyaretçilere ise ‘çocuk köyü’ bulunmaktadır.

Hanlar Bölgesi & Kapalıçarşı

Önemli bir ticaret merkezi olma özelliği göstermektedir. Bölge içerisinde yer alan Pirinç Han, Emir Han, Geyve Han, Fidan Han ve Tuzhan gibi noktalar yer almaktadır.

Bursa Kalesi (Saltanat Kapısı)

Bithynialılar tarafından M.Ö. 1. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans döneminde aktif olarak kullanılmış olan askeri yapı Osmanlı döneminde de Orhan Gazi’nin direktifleri ile 3 köşeli burçlar aracılığı ile desteklenmektedir. Roma döneminden kalan kalıntılar halen görülebilmektedir. Önceden 5 kapıya sahip olmasına karşın şu anda oradaki mazgal ve yuvarlak kemerlere ulaşılabilmiştir.

Türk İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)

Yeşil camii inşaatı sonrasında caminin batısında yer alan ve 1930 – 1972 zarfında Arkeoloji Müzesi şeklinde kullanılan Sultaniye Medresesi 1975 tarihinden beri ise Türk İslam Eserleri Müzesi olarak görev yapmaktadır. 12. ve 20. Yüzyıl aralığındaki eserlerden oluşmaktadır.

Bursa Kent Müzesi

Eski bir adliye binası olan bina 2004 tarihinden beri Bursa Kent Müzesi olarak faaliyet göstermektedir.
1926’da Ekrem Hakkı Ayverdi’nin yaptığı müzede 6 Osmanlı padişahının balmumu heykeli ve kentin 7000 yıllık tarihi sürecinde yaşadığı değişimler sergilenmektedir.

Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi

Konsept bakımından Türkiye’deki ilk ve tek olma özelliği taşımaktadır. Koç Vakfı’nın finansal katkıları ile 2002 tarihinde açılmıştır. Müze alanı ise eski bir ipek fabrikasında yer almaktadır. At arabalarından günümüz araçlarına dek kronolojik sergisi yer almaz.
Aynı zamanda 2600 yıllık savaş arabasının da sergilendiği müze kapsamında 1430 tarihli Umurbey Hamamında Tofaş Sanat Galerisi de ziyaretçileri ağırlamaktadır.

Bursa Arkeoloji Müzesi

1972 yılına dek erkek lisesi ve Yeşil Medresesi ziyaretçilerini kabul etmiştir. Ve 1972’den sonra Reşat Oya Kültürparkı içerisinde 3500 metrekarelik alanda bulunan müzede 15 milyon sene öncesinden fosil kalıntıları bulunmaktadır.

Tophane Saat Kulesi

Sultan Abdülaziz devrinde yapılmıştır. Ancak 20. yüzyıl başlarında nedeni bilinmeyen bir sebeple yıkılmasının ardından 4 katlı ve kesme taş kullanımı ile yapılmıştır. Her bir yüzünde saat bulunmaktadır. 33 metre yüksekliğe sahiptir. Şu anda ise yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmaktadır.

Hünkâr Köşkü Müzesi

1844 tarihinde Sultan Abdülmecit’e av köşkü olarak inşa edilmiştir.

Osmanlı Evi Müzesi

17. yüzyılda inşa edilen bir köşkte ziyaretçilerini karşılamaktadır. 3 katlı müzede el işlemeleri, porselen ve ahşap ev eşyaları bulunmaktadır.

Balibey Han

18. yüzyıldaki devlet adamlarından Niğbolu Sancak Beyi Hamza Bey’in oğlu inşa ettirmiştir. Osmanlı’daki ilk 3 katlı hanıdır. 64 odası bulunmaktadır. 20. yüzyıl ortasında ise sığınak ve sonrasında kahvehane olarak kullanılmasının ardından restorasyon yapılmış ve 2009 tarihi ile Geleneksel El Sanatları Çarşısı olarak faaliyet göstermektedir.
18. yüzyılın önemli devlet adamlarından Niğbolu Sancak Beyi Hamza Bey’in oğlu tarafından yaptırılan Balibey Han, Osmanlı’nın ilk 3 katlı hanı olma özelliğini taşıyor. Yenişehir’deki mescit ve imaretine gelir sağlaması için yaptırılan yapının 64 odası bulunuyor.

Karagöz Müzesi

2007’de konuklarının ziyaretine açılmıştır.
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi
2004’ten beri ziyaretçilere açılmıştır. Esat Uluumay’ın 45 sene zarfında toparladığı koleksiyon sergilenmektedir. Kentte yer alan ilk etnografya müzesi olma özelliği bulunmaktadır. 70 kıyafet ve 400 adet takı yer almaktadır. İçerisinde Osmanlı Çay Bahçesi yer almaktadır.

Cumalıkızık

Orhan Bey döneminde kurulmasının yanında Osmanlı sivil mimarisine dair görkemli örnekler yer almaktadır. Köyde bulunan ağaç, kerpiç ve molozların kullanılması ile inşa edilen 270 evlerin çoğunluğu halen aktif olarak kullanılmaktadır.

Uludağ

Yerel halk tarafından keşiş olarak adlandırılan ve 2.543 metre yüksekliğe sahip dağda yer alan kayak merkezinde birçok tesis faaliyet göstermektedir. Özellikle kış dönemi kayak turizmi için ziyaretçilerini beklemektedir.

Mudanya

Tarihi M.Ö. 8. yüzyıla dayanan ve İyonlu koloniciler tarafından kurulmuş bir bölgedir. Başta Rum Mahallesi ve pek çok tarihi binaya ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede Apostoloi Kilisesi ve Hasanpaşa Hamamı gibi ziyaret noktaları da yer almaktadır.

Tirilye

Balıkçı kasabası olasının yanı sıra yeni adı Zeytinbağı olan bölge Rumlar tarafından kurulmuştur. Balıkçılıkla birlikte zeytin ve zeytinyağı üretimi oldukça ilerlemiştir. Dündar Evi adıyla anılan Yuannes Kilisesi ve sonradan camiya çevrilmiş olan St. Stephanos Kilisesi ve Taş Mektep bölgenin önemli mimarileri arasındadır.

Gölyazı

Ulubatgölü üzerinde yer alır ve M.Ö. 6. yüzyıl civarında Apollon Krallığı’na merkez olmuş bir yerleşim birimidir.

İnkaya Çınarı

Uludağ eteğinde 600 yaşında bir ağaçtır.
Şehirde gezilebilecek diğer noktalara bakmak gerekirse; Yıldırım Cami ve Külliyesi, Hüdavendigar Camii ve Külliyesi, Kültürpark, Hüsnü Züber Evi, Gökdere Medresesi, Seyyid Usul Kültür Merkezi, Karabaş-ı Veli Dergahı, Çakırağa Hamamı, Çekirge Hamamı, Ördekli Hamamı Kültür Merkezi, Atatürk Kent Ormanı, İnebey Yazma Eser Kütüphanesi, Atatürk Evi, Kültürpark, Geruş Sinagogu, Fransız Kilisesi, Oylat Kaplıcaları, Üftade Cami, Yüzen Taşlar Heykeli, Oylat Mağarası, Oylat Şelalesi gibi noktalar yer almaktadır. Bunun yanında Hünkar köşkü, İznik, Saitabat Şelalesi, Misi Köyü, Suuçtu Şelalesi, Teleferik, Saitabat Köyü, Cennet Koyu, Küreklidere Şelalesi gibi mekân ve yerler de gezilebilecek noktalar yer almaktadır.



Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap