Duyamıyorum Almancası nedir? Almanca duyamıyorum nasıl denir?

Duyamıyorum Almancası – Nicht hören können

Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “duyamıyorum” kelimesinin Almanca karşılığı olan “nicht hören können” hakkında detaylı bilgi vereceğim. Bu kelime, bir şeyi duyamadığımızı, işitemediğimizi veya anlamadığımızı ifade etmek için kullanılır.

“Nicht hören können” Almanca’da “duymamak”, “işitmemek” veya “anlayamamak” anlamlarına gelir. Örneğin:

– Telefonun sesini duyamıyorum. – Ich kann den Ton des Telefons nicht hören.
– Arkadaşımın söylediklerini anlamıyorum, çünkü çok gürültülü bir yerdeyiz. – Ich kann die Worte meines Freundes nicht hören, weil es hier so laut ist.
– Toplantıdaki sunumu duyamadım, çünkü arka sıralarda oturuyordum. – Ich konnte den Vortrag in der Besprechung nicht hören, da ich hinten saß.

Görüldüğü gibi “nicht hören können” ifadesi, bir şeyi duyamadığımızı, işitemediğimizi veya anlamadığımızı belirtmek için kullanılır. Cümle içerisinde genellikle “weil” (çünkü) bağlacıyla birlikte kullanılır ve nedeni açıklar.

Nicht hören können’in Zıt Anlamlısı

“Nicht hören können”in zıt anlamlısı “hören können” yani “duyabilmek”, “işitebilmek” veya “anlayabilmek”tir. Örneğin:

– Sesi çok yüksek olduğu için duyamıyorum. – Ich kann die Stimme nicht hören, weil sie zu laut ist.
– Müzik o kadar gürültülü ki, arkadaşımın söylediklerini anlayamıyorum. – Die Musik ist so laut, dass ich die Worte meines Freundes nicht hören kann.
– Toplantı odasındaki sunumu duyamadım, çünkü arka sıralarda oturuyordum. – Ich konnte den Vortrag im Besprechungsraum nicht hören, da ich hinten saß.

Nicht hören können’in Eş Anlamlıları

“Nicht hören können” ifadesinin Almanca’daki eş anlamlıları şunlardır:

– Nicht verstehen – Anlamama, anlayamama
– Nicht wahrnehmen – Algılayamama, fark edememe
– Nicht mitbekommen – Fark etmeme, duymama

Örneğin:

– Maalesef arkadaşımın söylediklerini anlayamadım, çok gürültülüydü. – Leider konnte ich die Worte meines Freundes nicht verstehen, es war so laut.
– Konuşmacının sunumunu fark edemedim, çünkü dikkatsizce telefonuma bakıyordum. – Ich konnte den Vortrag des Redners nicht wahrnehmen, weil ich unaufmerksam auf mein Handy schaute.
– Toplantıdaki önemli kararları duymadım, çünkü dışarı çıkmıştım. – Ich habe die wichtigen Entscheidungen in der Besprechung nicht mitbekommen, da ich draußen war.

Öğrenciler, “nicht hören können” ifadesini günlük hayatınızda sıklıkla kullanacaksınız. Örneğin, bir konuşmayı duyamadığınızda, müzik çok gürültülü olduğunda veya bir toplantıdaki sunumu anlayamadığınızda bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olur. Sınıfta görüşmek üzere!


Son Eklenen İçerikler