Bulantı Almancası – “Übelkeit”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere Almanca’da “bulantı” kelimesinin karşılığı olan “Übelkeit” sözcüğünü öğreteceğim. Übelkeit, Almanca’da mide bulantısı, iğrenme, kusma isteği gibi anlamlara geliyor. Vücudumuzun mideden gelen bu rahatsız edici hissi Almanca’da tek bir kelimeyle ifade ediliyor.
Übelkeit kelimesinin telaffuzu şöyledir: [ü-bə-lkayt]. Burada “ü” sesi Türkçe’deki “ü” sesine benzer, “e” sesi “ə” sesine, “k” sesi de Türkçe’deki “k” sesine benzer. Kelimenin son hecesindeki “eit” ise Almanca’da “ay” diftonguna karşılık geliyor.
Übelkeit kelimesini cümle içinde kullanacak olursak şöyle örnekler verebiliriz:
– Ich habe starke Übelkeit, mir ist sehr übel. (Çok bulantım var, çok iğreniyorum.)
– Die Übelkeit nach der Fahrt im Boot war unerträglich. (Teknede yapılan yolculuktan sonraki bulantı dayanılmaz oldu.)
– Viele Schwangere leiden in den ersten Monaten unter Übelkeit. (Birçok hamile kadın ilk aylarda bulantı çeker.)
– Wegen der Übelkeit konnte ich nichts essen. (Bulantıdan dolayı hiçbir şey yiyemedim.)
Görüldüğü gibi Übelkeit kelimesi Almanca’da mide bulantısı, iğrenme, kusma isteği gibi anlamlarda kullanılıyor. Kelimenin zıt anlamlısı ise “keine Übelkeit haben” yani “bulantısız olmak” anlamına geliyor.
Übelkeit kelimesinin eş anlamlıları ise şunlar olabilir:
– Brechreiz
– Übelkeit empfinden
– Sich übel fühlen
Özetle, Almanca’da “bulantı” kavramı “Übelkeit” kelimesiyle ifade ediliyor. Kelimenin telaffuzu, anlamı, kullanımı ve örnek cümleleriyle birlikte öğrendiniz. Bulantınız geçsin dileğiyle!
