Kanama Almancası: Blutung
Almanca’da “kanama” anlamına gelen kelime “Blutung” dur. Bu kelime, bir insanın ya da bir cismin içinden kan akmasını ifade eder. Örneğin, bir yaralanma sonucu parmağınızdan kanama başladığında buna Almanca’da “Blutung” denir.
Blutung Kelimesinin Kullanımı
Blutung kelimesi hem somut hem de soyut anlamda kullanılabilir. Somut anlamda, vücuttan gelen kan akışını ifade ederken, soyut anlamda ise maddi veya manevi bir kaybı, tükenmeyi ya da azalmayı betimler. Örneğin:
– Meine Wunde blutet noch immer. (Yaram hala kanıyor.)
– Das Unternehmen erlitt eine Blutung an Umsatz. (İşletme, cirodan bir kan kaybı yaşadı.)
– Durch den Krieg erlitt das Land eine Blutung an Menschenleben. (Savaş nedeniyle ülke can kaybına uğradı.)
Blutung’un Eş Anlamlıları
Almanca’da “kanama” anlamına gelen diğer kelimeler şunlardır:
– Hämorrhagie
– Blutfluss
– Bluterguss
Bu kelimeler de Blutung ile aynı anlamda kullanılabilir.
Blutung’un Zıt Anlamlıları
Kanamanın zıttı anlamına gelen Almanca kelimeler ise şunlardır:
– Stillung (durma, kesilme)
– Koagulation (pıhtılaşma)
– Hämostase (kanın durması)
Yani bu kelimeler, kanamanın durması, kesilmesi veya pıhtılaşması anlamına gelir.
Örnek Cümleler
– Die Blutung aus der Nase hat endlich aufgehört. (Burun kanaması nihayet durdu.)
– Bei einem Autounfall erlitt er eine starke Blutung am Bein. (Trafik kazasında bacağından şiddetli kanama yaşadı.)
– Durch die Verletzung kam es zu einer Blutung, die wir schnell stillen mussten. (Yaralanma nedeniyle oluşan kanamanın hızlıca durdurulması gerekti.)
– Die Blutung konnte mit Hilfe eines Druckverbands gestoppt werden. (Basınçlı bandaj yardımıyla kanama durdurulabildi.)
Sevgili öğrenciler, Almanca’da “kanama” anlamına gelen temel kelime “Blutung”dur. Bu kelimeyi ve kullanım örneklerini iyi öğrenmeniz, Almanca’daki kan akışı ile ilgili ifadeleri doğru anlamanızı sağlayacaktır. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bana danışın, sizlere yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
