Kanama Almancası – Bluten
Almanca’da “kanama” anlamına gelen kelime “bluten” dir. Bu kelime, bir yaralanma veya herhangi bir nedenle vücuttan kan akmasını ifade eder. “Bluten” fiili, kişinin kendi vücudundan kan akması durumunda kullanılır.
Örnek cümleler:
– Ich habe mir in den Finger geschnitten und es blutet. (Parmağımı kestim ve kanıyor.)
– Die Wunde blutet immer noch, wir müssen sie verbinden. (Yara hala kanıyor, onu sarmamız gerekiyor.)
– Vorsichtig, sonst fängst du an zu bluten! (Dikkatli ol, yoksa kanamaya başlarsın!)
“Bluten” fiili aynı zamanda mecazi anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “Das Herz blutet mir” (Kalbim kanıyor) cümlesi, üzüntü veya acı çekme durumunu ifade eder.
Diğer Kanama İfadeleri
Almanca’da kanama ile ilgili başka kelimeler de vardır:
– Blutung: Kanama (soyut anlamda)
– Es gibt keine Blutung mehr, die Wunde ist verheilt. (Artık kanama yok, yara iyileşti.)
– Blut verlieren: Kan kaybetmek
– Er hat bei dem Unfall viel Blut verloren. (Kazada çok kan kaybetti.)
– Aus der Nase bluten: Burundan kanama
– Mein kleiner Sohn hat wieder aus der Nase geblutet. (Küçük oğlum yine burundan kanaması.)
Özetle, Almanca’da “kanama” anlamına gelen temel kelime “bluten” dir. Bu kelime, hem somut hem de mecazi anlamda kullanılabilir. Ayrıca “Blutung”, “Blut verlieren” ve “aus der Nase bluten” gibi diğer ilgili kelimeler de Almanca’da kanama ile ilgili ifadeleri oluşturur.
