Kızartmak İngilizcede “To Fry” veya “To Deep Fry”
İngilizcede kızartmak eylemi için en yaygın kullanılan kelimeler “to fry” ve “to deep fry”dir. Bu kelimeler yiyeceklerin sıcak yağ veya kızgın yağ içinde pişirilmesi anlamına gelir.
“To fry” kelimesi daha genel bir anlam taşır ve herhangi bir kızartma işlemi için kullanılabilir. Örneğin; sebzeleri, etleri veya balıkları tavada kızartmak için “to fry” kullanılır.
“To deep fry” ise daha özel bir anlam ifade eder. Bu tabir yiyeceklerin derin veya dolu bir kapta kızgın yağ içinde pişirilmesi anlamına gelir. Fast food restoranlarında patates kızartması, tempura veya donmuş gıdaların hazırlanmasında “to deep fry” kullanılır.
Örnek cümleler:
– I like to fry eggs for breakfast every morning. (Sabah kahvaltısında yumurta kızartmayı severim.)
– The chef deep fried the chicken to make it extra crispy. (Şef tavuğu daha da çıtır olması için derin yağda kızarttı.)
– Can you fry some potatoes for me? I’m starving. (Bana biraz patates kızartabilir misin? Çok acıktım.)
– Deep frying is the best way to make homemade donuts. (Ev yapımı donutları en iyi derin yağda kızartarak yapabilirsiniz.)
Kısacası, “to fry” genel kızartma işlemi için, “to deep fry” ise derin yağda kızartma için kullanılan İngilizce kelimelerdir. Her iki kelime de yiyeceklerin sıcak yağ içinde pişirilmesi anlamına gelir.
