İngilizce’de “Para” Nasıl Denir?
İngilizcede “para” anlamına gelen temel kelime “money”dir. Money, nakit, banka hesaplarındaki bakiye, yatırımlar, borçlar ve diğer finansal varlıkları ifade eder. Para ile ilgili diğer önemli İngilizce kelimeler ise “cash”, “currency”, “funds”, “finance” ve “budget”tir.
Örneğin:
– I need to withdraw some cash from the ATM. (ATM’den biraz nakit para çekmem gerek.)
– The company has a large budget for employee benefits. (Şirketin çalışan faydaları için büyük bir bütçesi var.)
– My monthly income is deposited directly into my bank account. (Aylık gelirim doğrudan banka hesabıma yatırılıyor.)
İngilizce’de Para Yönetimi Nasıl Yapılır?
Para yönetimi, kişisel veya kurumsal finansal kaynakların etkin bir şekilde planlanması, kontrol edilmesi ve kullanılmasıdır. İngilizcede para yönetimi ile ilgili temel kavramlar şunlardır:
– Budgeting (Bütçeleme): Gelir ve giderlerin planlı bir şekilde yönetilmesi.
– Saving (Tasarruf): Gelirden harcamaların çıkarılması sonucu kalan miktarın biriktirilmesi.
– Spending (Harcama): Kişisel veya kurumsal ihtiyaçlar için paranın kullanılması.
– Investing (Yatırım): Tasarrufların değer kazanması için değerlendirilerek yatırıma dönüştürülmesi.
– Debt Management (Borç Yönetimi): Borçların düzenli ve kontrollü bir şekilde geri ödenmesi.
Örneğin:
– I need to create a monthly budget to keep track of my expenses. (Harcamalarımı takip edebilmek için aylık bir bütçe oluşturmam gerek.)
– I’m trying to save 20% of my paycheck each month for future investments. (Maaşımın yüzde 20’sini her ay gelecekteki yatırımlar için biriktirmeye çalışıyorum.)
– My credit card debt is getting out of control, I need to make a plan to pay it off. (Kredi kartı borcum kontrol dışına çıkıyor, onu ödemek için bir plan yapmalıyım.)
İngilizce’de Para Konuşmak
Para ile ilgili konuşurken kullanabileceğiniz bazı yaygın İngilizce ifadeler şunlardır:
– “How much does it cost?” (Ne kadar tutuyor?)
– “That’s too expensive.” (Bu çok pahalı.)
– “I’m on a tight budget this month.” (Bu ay sıkı bir bütçem var.)
– “I need to save up for a big purchase.” (Büyük bir alışveriş için biriktirmem gerek.)
– “My paycheck just doesn’t go as far as it used to.” (Maaşım eskisi kadar yetmiyor artık.)
– “I’d like to invest in the stock market.” (Hisse senedi piyasasına yatırım yapmak istiyorum.)
– “I’m trying to pay off my student loans.” (Öğrenci kredimi kapatmaya çalışıyorum.)
Para ve finansal konular hakkında İngilizce konuşurken bu tür günlük ifadeleri kullanabilirsiniz. Böylece para yönetimi ile ilgili düşüncelerinizi daha akıcı bir şekilde ifade edebilirsiniz.
