Toplantı İngilizcesi Nedir?
İngilizcede “toplantı” anlamına gelen kelime “meeting”dir. Meeting, bir araya gelen insanların belirli bir konuyu görüşmek, tartışmak veya karar almak için düzenlediği resmi veya gayri resmi bir buluşmadır. Toplantılar iş hayatında, okullarda, derneklerde, kurumlarda sıklıkla gerçekleştirilir.
Meeting Kelimesinin Telaffuzu ve Kullanımı
Meeting kelimesinin telaffuzu /ˈmiːtɪŋ/ şeklindedir. Kelime isim olarak kullanılır ve çoğul formu “meetings”tir. Örneğin:
– There will be a meeting of the board of directors next week. (Yönetim kurulunun toplantısı gelecek hafta olacak.)
– I have meetings scheduled all day today. (Bugün tüm gün toplantılarım var.)
– The sales team is having their monthly meeting. (Satış ekibi aylık toplantısını yapıyor.)
Meeting kelimesi aynı zamanda fiil olarak da kullanılabilir:
– We will meet to discuss the project details. (Proje detaylarını görüşmek için toplanacağız.)
– Let’s meet for coffee tomorrow morning. (Yarın sabah kahve içmek için buluşalım.)
– The committee members will meet next Friday. (Komite üyeleri gelecek Cuma toplanacak.)
Toplantı İle İlgili İngilizce Kelimeler
Toplantı kavramıyla ilişkili diğer bazı İngilizce kelimeler şunlardır:
– Agenda: Toplantının gündem maddelerini içeren liste
– Attendee: Toplantıya katılan kişi
– Minutes: Toplantı tutanağı, görüşmelerin yazılı kayıtları
– Facilitator: Toplantıyı yöneten, kolaylaştıran kişi
– Quorum: Toplantının geçerli sayılabilmesi için gereken asgari katılımcı sayısı
– Adjourn: Toplantıyı sonlandırmak, dağılmak
Örneğin:
– The meeting agenda includes discussing the new project timeline. (Toplantı gündeminde yeni proje takviminin görüşülmesi var.)
– As the meeting facilitator, I’d like to welcome all the attendees. (Toplantı kolaylaştırıcısı olarak tüm katılımcıları hoş geldiniz diyorum.)
– The meeting minutes will be sent out to everyone after the session. (Toplantı tutanakları oturumdan sonra herkese gönderilecek.)
Sevgili öğrenciler, toplantı kavramıyla ilgili İngilizce bilgilerinizi bu başlıklar altında pekiştirdiğinizi umuyorum. Toplantı süreçlerinde kullanabileceğiniz bu kelimeleri ve ifadeleri iyi öğrenmeniz, İngilizce iletişiminizi güçlendirecektir. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen benimle paylaşın, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
