Almanca’da Bağlaçlar ve Zaman Cümleleri

Almanca Bağlaçlar ve Zaman Cümleleri



TEMPORALSATZ UND KONJUNKTIONEN (Zaman Cümleleri ve Bağlaçlar)

A. Temporalsätze:

1. “wenn“ und “als”

Frage: Wann? Ne zaman?

1. Präsens und Futur:

a. Einmalige Handlung im Präsens: wenn

Temel cümlede Präsens veya Futur, yan cümlede ise „wenn“ kullanırız.

Ich fahre nach Antalya, wenn ich Urlaub habe.
Ich werde nach Antalya fahren, wenn ich Urlaub habe.
(İznim olunca, Antalya’ya gideceğim.)

b. Mehrmalige Handlung im Präsens: wenn
(Şimdiki zamanda birçok kez olan olay)

Ich fahre immer nach Antalya, wenn ich Urlaub habe.
(İznim olunca, her zaman Antalya’ya giderim.)
oder:
Immer wenn ich Urlaub habe, fahre ich nach Antalya.
Jedes Mal wenn ich Urlaub habe, fahre ich nach Antalya.
Sooft ich Urlaub habe, fahre ich nach Antalya.
(Anlam aynıdır.)



İlginizi Çekebilir: Hiç kimsenin aklına gelmeyen en kolay ve en hızlı para kazanma yöntemlerini öğrenmek ister misiniz? Para kazanmak için orjinal yöntemler! Üstelik sermayeye gerek yok! Detaylar için TIKLAYIN

2. Vergangenheit:
a. Die Handlung wiederholt sich: wenn/immer wenn
(Geçmişte tekrarlanan olay)

Immer wenn ich Urlaub hatte, fuhr ich nach Antalya.
(İznim oldukça, Antalya’ya giderdim.)

b. Die Handlung ist einmalig: als
(Geçmişte bir kez olan olay)

1. Präteritum, Präteritum
2. Plusquamperfekt, Präteritum

Als ich die Übungen machte, kam mein Freund.
(Alıştırmaları yaparken, arkadaşım geldi.)

Als ich die Übungen gemacht hatte, kam mein Freund.
(Alıştırmaları bitince, arkadaş geldi.)

(Plusquamperfek’te olay bitmiştir.)


2. Die Konjunktion: „nachdem“ (-den/-dan sonra)

1. Perfekt, Präsens
2. Perfekt, Futur
3. Plusquamperfekt, Präteritum oder Perfekt

Nachdem ich zu Mittag gegessen habe, gehe ich zur Schule.
(Öğle yemeğini yedikten sonra, okula gidiyorum.)

Nachdem ich zu Mittag gegessen habe, werde ich zur Schule gehen.
(Öğle yemeğini yedikten sonra, okula gideceğim.)

Nachdem ich zu Mittag gegessen hatte, ging ich zur Schule.
(Öğle yemeğini yedikten sonra okula gittim.)

Nachdem ich zu Mittag gegessen hatte, bin ich zur Schule gegangen.
(Öğle yemeğini yedikten sonra, okula gittim.)

3. Die Konjunktion: “bevor“ (ehe) (önce)

1. Präsens, Präsens
2. Präsens, Futur
3. Präteritum, Präteritum

Bevor ich zur Schule gehe, frühstücke ich.
(Okula gitmeden önce kahvaltı yapıyorum/yaparım.)

Bevor ich zur Schule gehe, werde ich frühstücken.
(Okula gitmeden önce, kahvaltı yapacağım.)

Bevor ich zur Schule ging, frühstückte ich.
(Okula gitmeden önce, kahvaltı yaptım.)


İlginizi Çekebilir: İnternetten para kazanmak mümkün mü? Reklam izle para kazan uygulamaları hakkında şok gerçekleri okumak için TIKLAYIN
Sadece bir cep telefonu ve internet bağlantısıyla oyun oynayarak ayda ne kadar para kazanabilirsiniz merak ediyor musunuz? Para kazandıran oyunları öğrenmek için TIKLAYIN
Evde para kazanma yolları hakkında ilginç ve gerçek yöntemleri öğrenmek ister misiniz? Evde çalışarak nasıl para kazanırsınız? Öğrenmek için TIKLAYIN

4. Die Konjunktion: „während“ (-dığı/-diği sırada, -ken)

1. Präsens, Präsens
2. Präteritum, Präteritum
3. Perfekt, Perfekt

Während ich esse, lese ich die Zeitung.
(Yemek yerken, gazete okurum.)

Während ich aß, las ich die Zeitung.
(Yemek yerken, gazete okudum.)

Während ich gegessen habe, habe ich die Zeitung gelesen.
(Yemek yerken, gazete okudum.)

5. Die Konjunktion: „seitdem“(-den/-dan beri)

1. Präsens, Präsens
2. Perfekt, Perfekt

Seitdem ich Deutsch lerne, arbeite ich viel.
(Almanca öğrendiğimden beri, çok çalışıyorum.)

Seitdem ich eine Brille bekommen habe, habe ich viele Bücher gelesen.
(Bir gözlük aldıktan beri, çok kitabı okudum.)

6. Die Konjunktion: „sobald“ (olunca, olur olmaz)

Sobald du mich anrufst, komme ich sofort.
(Beni arar aramaz, hemen gelirim.)

Sobald es klingelt, laufe ich in die Kantine.
(Zil çalar çalmaz, kantine koşuyorum./koşarım.)



7. Die Konjunktion: „solange“ (-dıkça, -dığı sürece)

Solange du nicht arbeitest, bekommst du eine Null.
(Çalışmadığın sürece, sıfır alırsın.)

Solange es schneit, können wir nicht spielen.
(Kar yağdığı müddetçe, oynayamayız.)

8. Die Konjunktion: „bis“ (-ıncaya, -inceye kadar)

Ich spielte im Garten, bis es regnete.
(Yağmur yağıncaya kadar bahçede oynadım.)

Ich werde warten, bis du kommst.
(Sen gelinceye kadar bekleyeceğim.)

9. Modalsatz: (Tarz Cümlesi) indem: (-erek/-arak, -mek/-mak suretiyle)

Er las die Zeitung, indem er Kuchen ass.
(Pastayı yiyerek, gazeteyi okudu.)

Indem ich fernsehe, stricke ich.
(Televizyon seyrederken, örgü örüyorum.)



Bunları da beğenebilirsin
Yorumları Göster (5)