İngilizce’de “Ağrım var” Nasıl Denir?
İngilizce’de “ağrım var” anlamına gelen ifade “I have a pain” şeklindedir. “Pain” kelimesi ağrı, sızı, acı anlamlarına gelir ve İngilizcede ağrı ile ilgili durumları ifade etmek için sıklıkla kullanılır.
Örneğin:
– I have a pain in my head. (Başım ağrıyor.)
– My back is in pain. (Sırtım ağrıyor.)
– She complained of a stomach pain. (Karın ağrısından şikayet etti.)
“I have a pain” ifadesi, belirli bir bölgede hissedilen ağrıyı veya sızıyı belirtmek için kullanılır. Kişinin kendisine ait olan ağrıyı tanımlamak için “my” zamiri de kullanılabilir:
– I have a pain in my knee. (Dizim ağrıyor.)
– My shoulder is in pain. (Omzum ağrıyor.)
Ağrı Türleri ve İngilizce Karşılıkları
İngilizcede ağrı türlerini tanımlamak için çeşitli kelimeler kullanılır:
– Headache – Baş ağrısı
– Stomachache – Karın ağrısı
– Toothache – Diş ağrısı
– Backache – Sırt ağrısı
– Muscle pain – Kas ağrısı
– Joint pain – Eklem ağrısı
Bu ağrı türlerini tanımlarken “I have a…” yapısı kullanılabilir:
– I have a headache. (Başım ağrıyor.)
– She has a stomachache. (Karnı ağrıyor.)
– He complained of a toothache. (Dişi ağrıyordu.)
Ağrının Derecesini Belirtmek
İngilizcede ağrının derecesini tanımlamak için çeşitli sıfatlar kullanılabilir:
– Mild pain – Hafif ağrı
– Moderate pain – Orta dereceli ağrı
– Severe pain – Şiddetli ağrı
– Excruciating pain – Dayanılmaz ağrı
Örnek cümleler:
– The injury caused a mild pain in his leg. (Yaralanma bacağında hafif bir ağrıya neden oldu.)
– She described the pain as severe. (Ağrıyı şiddetli olarak tarif etti.)
– The accident resulted in excruciating back pain. (Kaza dayanılmaz sırt ağrısına yol açtı.)
Ağrının Süresi ve Sıklığı
İngilizcede ağrının süresi ve sıklığı da belirtilebilir:
– Constant pain – Sürekli ağrı
– Intermittent pain – Aralıklı ağrı
– Chronic pain – Kronik ağrı
– Acute pain – Ani/keskin ağrı
Örnek cümleler:
– She has been experiencing constant pain in her knee. (Dizinde sürekli ağrı yaşıyor.)
– The patient reported intermittent back pain. (Hasta aralıklı sırt ağrısından şikayet etti.)
– After the surgery, he suffered from acute pain. (Ameliyattan sonra ani/keskin ağrı çekti.)
– She has been dealing with chronic neck pain for years. (Yıllardır kronik boyun ağrısı ile uğraşıyor.)
İşte “ağrım var” ifadesinin İngilizce karşılığı ve ağrı ile ilgili diğer önemli İngilizce kavramlar. Ağrı durumlarını doğru şekilde ifade etmek için bu bilgileri kullanabilirsiniz.
