At İngilizce nasıl denir? İngilizce at kelimesi?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere at kelimesinin İngilizce karşılığı olan “horse” hakkında detaylı bilgi vereceğim. İngilizce öğrenirken sıklıkla karşılaşacağınız bu kelimeyi doğru şekilde kullanabilmeniz için elimden geleni yapacağım.
Horse Kelimesinin Anlamı ve Kullanımı
İçindekiler
“Horse” kelimesi İngilizcede at anlamına gelir. Dört ayaklı, evcil bir hayvan olan at, insanlar tarafından binyüzyıllardır binek hayvanı, yük taşıyıcısı ve yarış aracı olarak kullanılmaktadır. Oldukça güçlü ve dayanıklı olan atlar, aynı zamanda çok zeki ve sadık hayvanlardır.
İngilizcede “horse” kelimesini çeşitli şekillerde kullanabiliriz. Örneğin;
– I rode a brown horse to the stables. (Kahverengi bir ata binerek ahıra gittim.)
– She takes horse riding lessons every weekend. (O, her hafta sonu at binme dersi alıyor.)
– The horse pulled the heavy cart with ease. (At, ağır arabayı kolaylıkla çekti.)
Ayrıca “horse” kelimesinin bazı deyimsel kullanımları da vardır:
– to be a dark horse (sürpriz bir aday olmak)
– to back the wrong horse (yanlış tarafa destek vermek)
– to eat like a horse (çok yemek)
Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Horse” kelimesinin İngilizcede eş anlamlıları arasında “steed”, “charger”, “courser” gibi kelimeler sayılabilir. Bunlar daha çok şiirsel veya resmi dilde kullanılan at anlamındaki kelimelerdir.
Zıt anlamlısı ise “donkey” veya “mule” gibi eşek türü hayvanlar olabilir. Atlar genellikle daha büyük, güçlü ve hızlı hayvanlardır.
Örnek Cümleler
Aşağıdaki cümlelerde “horse” kelimesinin farklı kullanımlarını görebilirsiniz:
– The Kentucky Derby is one of the most prestigious horse races in the world. (Kentucky Derbisi, dünyadaki en saygın at yarışlarından biridir.)
– My daughter has been begging me to buy her a pony so she can learn how to ride a horse. (Kızım bana bir poni almamı yalvarıp duruyor ki at binmeyi öğrenebilsin.)
– The horse-drawn carriage tour is a popular attraction for visitors to our city. (At arabası turu, şehrimizi ziyaret eden turistler için popüler bir çekiciliktir.)
– That stallion is a magnificent specimen of the Arabian horse breed. (O aygır, Arap atı ırkının harika bir örneğidir.)
– I’m not comfortable riding horses, so I’ll just watch from the sidelines. (Ben at binmeye alışık değilim, o yüzden sadece kenardan seyredeceğim.)
Umarım “horse” kelimesinin İngilizce kullanımı hakkında yeterli bilgi edinmişsinizdir. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin. İyi çalışmalar!