Elbise İngilizce ne demektir? Elbise İngilizcesi nedir?

Elbise İngilizcesi: Dress
Elbise kelimesi İngilizcede “dress” olarak karşılık gelir. Dress, kadınların giydiği uzun, bütün vücudu kaplayan, genellikle tek parçadan oluşan bir giysi türüdür.
Dress Kelimesinin Anlamı ve Kullanımı
İçindekiler
Dress kelimesi Türkçe’deki “elbise” kelimesinin tam karşılığıdır. Kadınların günlük hayatta, özel davetlerde ya da iş ortamında giydikleri uzun, tek parça giysileri tanımlamak için kullanılır. Örneğin:
– She is wearing a beautiful red dress to the wedding. (Düğüne güzel kırmızı bir elbise giymiş.)
– I need to buy a new dress for the office party. (Ofis partisi için yeni bir elbise almam gerekiyor.)
– My daughter loves wearing dresses, she has so many in her closet. (Kızım elbise giymeyi çok seviyor, dolabında çok sayıda elbisesi var.)
Dress kelimesi aynı zamanda kısa kadın giysilerini tanımlamak için de kullanılabilir, ancak bu durumda daha çok “frock” kelimesi tercih edilir. Dress genellikle daha uzun ve resmi giysileri ifade eder.
Dress Kelimesinin Telaffuzu
Dress kelimesinin telaffuzu /dres/ şeklindedir. “D” harfi “d” sesi, “re” hecesi “re” sesi ve “ss” harfleri “s” sesi ile okunur.
Dress Kelimesinin Dilbilgisi Yapıları
Dress kelimesi tekil isimdir. Çoğul hali “dresses” şeklindedir. Örneğin:
– I have three dresses in my closet. (Dolabımda üç elbisem var.)
– She bought a few new dresses for the summer. (Yaz için birkaç yeni elbise satın aldı.)
Dress kelimesi ayrıca sıfat olarak da kullanılabilir. Örneğin:
– She looks very dress in that outfit. (O kıyafetle çok şık görünüyor.)
– I need to dress up for the event tonight. (Bu akşamki etkinlik için kendimi şık giyinmeliyim.)
Dress Kelimesinin Eş Anlamlıları
Dress kelimesinin eş anlamlıları arasında “gown”, “frock”, “robe” ve “garment” sayılabilir.
– Gown: Genellikle daha uzun ve resmi elbiseler için kullanılır. Örneğin: “She wore a beautiful evening gown to the ball.” (Baloye görkemli bir gece elbisesi giydi.)
– Frock: Daha kısa ve günlük elbiseler için kullanılır. Örneğin: “She looks adorable in that floral frock.” (O çiçekli elbiseyle çok tatlı görünüyor.)
– Robe: Genellikle daha rahat ve ev içi giyilen elbiseler için kullanılır. Örneğin: “I love wearing my soft, comfortable robe in the mornings.” (Sabahları yumuşak ve rahat robumu giymekten hoşlanırım.)
– Garment: Daha genel bir giysi terimi olup elbise, pantolon, gömlek gibi her türlü giysiyi ifade eder. Örneğin: “The store has a wide selection of quality garments.” (Mağazada kaliteli giyim ürünlerinin geniş bir seçimi var.)
Dress Kelimesinin Zıt Anlamlıları
Dress kelimesinin zıt anlamlıları arasında “undress” (soyunmak), “disrobe” (elbiselerini çıkarmak) ve “nude” (çıplak) sayılabilir.
– Undress: Elbiselerini çıkarmak anlamına gelir. Örneğin: “After a long day, she quickly undressed and got into the shower.” (Uzun bir günün ardından hızlıca soyunup duşa girdi.)
– Disrobe: Elbiselerinden sıyrılmak, çıkarmak anlamına gelir. Örneğin: “The nurse gently disrobed the patient to check his wounds.” (Hemşire hastanın yarasını kontrol etmek için onu nazikçe soydu.)
– Nude: Çıplak anlamına gelir. Örneğin: “The painting featured a nude female figure.” (Resimde çıplak bir kadın figürü yer alıyordu.)
Görüldüğü gibi “dress” kelimesi giyinme, elbise giyme anlamına gelirken, zıt anlamlıları soyunma, çıplaklık gibi kavramları ifade eder.
Umarım “elbise” kelimesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmuşsunuzdur. İngilizce öğrenirken bu tür kelime bilgilerinin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.