Partizipien – Almanca’da OrtaƧlar

Partizipien – Almanca’da OrtaƧlar



PARTIZIPIEN (OrtaƧlar)

OrtaƧlar ikiye ayrılır:

A. Das Partizip PrƤsens
B. Partizip Perfekt

A. Das Partizip PrƤsens:
(Şimdiki zaman ortacı)

Infinitiv + d =Partizip PrƤsens

lachend: gĆ¼len, gĆ¼lerek
laufend: koşan, koşarak
wartend: bekleyen, bekleyerek
lƤchelnd: gĆ¼lĆ¼mseyen, gĆ¼lĆ¼mseyerek
lesend: okuyan, okuyarak
stehend: duran, durarak

B. Das Partizip Perfekt
(GeƧmiş zaman ortacı)

das gekaufte Haus: satın alınan ev
der gekommene Brief: gelen mektup
die getadelte SchĆ¼lerin: azarlanmış Ć¶ÄŸrenci
der gestohlene Wagen: Ƨalınan araba
vertrocknet: kurumuş
der Gelehrte: bilgin
der Gesandte: elƧi
die Liebenden: sevenler



Ä°lginizi Ƈekebilir: HiƧ kimsenin aklına gelmeyen en kolay ve en hızlı para kazanma yƶntemlerini Ć¶ÄŸrenmek ister misiniz? Para kazanmak iƧin orjinal yƶntemler! Ɯstelik sermayeye gerek yok! Detaylar iƧin TIKLAYIN

Beispiele:

1. Das schreiende Kind will Milch.
(Bağıran Ƨocuk, sĆ¼t istiyor.)

2. Das laut schreiende Kind will Milch.
(YĆ¼ksek sesle bağıran Ƨocuk, sĆ¼t istiyor.)

3. Der Lehrer kam lachend in die Klasse.
(Ɩğretmen, gĆ¼lerek sınıfa geldi.)

4. Dieser lachende Lehrer heisst Armin.
(Şu gĆ¼len Ć¶ÄŸretmenin adı Arminā€™dir.)

5. Ich begrĆ¼sse den lachenden Lehrer.
(GĆ¼len Ć¶ÄŸretmeni selamlıyorum.)

6. Das gestohlene Auto wurde neben der Bank gefunden.
(Ƈalınan otomobil, bankanın yanında bulundu.)

7. Der betrunkene Mann liegt auf der Strasse.
(Sarhoş olan adam, caddede yatıyor.)

8. Ich esse das gekochte Ei.
(Pişmiş yumurtayı yiyorum.)

9. Die gestrickte Bluse gefƤllt mir sehr gut.
(Ɩrme bluz Ƨok hoşuma gidiyor.)

10. Ich habe das gelesene Buch zurĆ¼ckgegeben.
(Okunan kitabı geri verdim.)


OrtaƧlar; 1.sıfat, 2.belirteƧ ve 3.isim olarak kullanılabilir.

1. Das heute beginnende Seminar wird 3 Tage dauern.
(Bu gĆ¼n başlayan seminer 3 gĆ¼n sĆ¼recek.)

Die aufgehende Sonne fƤrbt den Himmel.
(Doğan gĆ¼neş, gĆ¶ÄŸĆ¼ renklendiriyor.)

Ich beobachte die im Garten spielenden SchĆ¼ler.
(BahƧede oynayan Ć¶ÄŸrencileri gƶzetliyorum.)

Das servierte Essen war kalt.
(Servis edilen yemek soğuktu.)

Der gefangene Lƶwe brĆ¼llte.
(Yakalanan aslan kĆ¼krĆ¼yordu.)

Das gekĆ¼sste Kind lƤchelte.
(ƖpĆ¼len Ƨocuk gĆ¼lĆ¼msĆ¼yordu.)

2. LƤchelnd betritt der Junge das BĆ¼ro.
(Delikanlı, gĆ¼lĆ¼mseyerek bĆ¼roya giriyor.)

Die Frau macht singend den Kaffee.
(Bayan, şarkı sƶyleyerek kahve yapıyor.)

Die Braut ging weinend aus dem Haus.
(Gelin, ağlayarak evden Ƨıktı.)

Die Rosen stehen vertrocknet in der Vase.
(GĆ¼ller kurumuş bir halde vazoda duruyor.)

3. Der Reisende kaufte eine Fahrkarte.
(Yolcu, bir bilet satın aldı.)

Die Deutschlernenden machen die Ɯbungen.
(Almanca Ć¶ÄŸrenenler, alıştırmaları yapıyorlar.)

Die Deutschlehrende kontrolliert die Ɯbungen.
(Almanca Ć¶ÄŸreten (bayan) alıştırmaları kontrol ediyor.)

Der sterbende atmete schnell.
(Ɩlmekte olan (adam) hızlı nefes alıyordu.)

Der Angeklagte verteidigt sich.
(Sanık, kendini savunuyor.)

Der Verwundete wurde sofort operiert.
(Yaralı hemen ameliyat edildi.)

Die Gefangenen wurden freigelassen.
(Tutsaklar serbest bırakıldı.)

Die Getƶtete war eine berĆ¼hmte SƤngerin.
(ƖldĆ¼rĆ¼len, Ć¼nlĆ¼ bir şarkıcıydı.)

Die Liebenden schĆ¼tzt der Gott.
(Tanrı, sevenleri korur.)

RÄ°SALE-Ä° NUR’DAN VECÄ°ZELERƖmĆ¼r sermayesi pek azdır. LĆ¼zumlu işler pek Ƨoktur.

Ä°nsanın bu dĆ¼nyaya gƶnderilmesinin hikmeti ve gĆ¢yesi; HĆ¢lık-ı KĆ¢inatā€™Ä± tanımak ve Oā€™na Ć®mĆ¢n edip ibĆ¢det etmektir.

En bahtiyar odur ki : DĆ¼nya iƧin Ć¢hireti unutmasın, Ć¢hiretini dĆ¼nyaya fedĆ¢ etmesin.

HĆ¢lık-ı RahmĆ¢nā€™Ä±n ibĆ¢dından istediği en mĆ¼him iş, ÅŸĆ¼kĆ¼rdĆ¼r.

Amelinizde RızĆ¢-yı Ä°lĆ¢hĆ® olmalı. Eğer O rĆ¢zı olsa, bĆ¼tĆ¼n dĆ¼nya kĆ¼sse ehemmiyeti yok.

Bu dĆ¼nya fanidir. en bĆ¼yĆ¼k dava, baki olan alemi kazanmaktır. insanın i’tikadı sağlam olmazsa, davayı kaybeder.

Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan gĆ¶Ć§Ć¼p gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kĆ¼braya bırakılıyor.

Sultan-ı kĆ¢inat birdir, her şeyā€™in anahtarı Oā€™nun yanında, her şeyin dizgini Oā€™nun elindedir.

NAMAZIN EHEMMÄ°YETÄ° NEDÄ°R? TIKLA ƖĞRENÄ°NSANIN EN BƜYƜK DAVASI NEDÄ°R? TIKLA ƖĞRENLÄ°SEDE GƖRDƜĞƜMƜZ DERSLER ALLAH’I BÄ°ZE NASIL TANITTIRIYOR? TIKLA ƖĞRENGenƧlik Rehberinde izah edildiği gibi, genƧlik hiƧ ÅŸĆ¼phe yok ki gidecek. Yaz gĆ¼ze ve kışa yer vermesi ve gĆ¼ndĆ¼z akşama ve geceye değişmesi katā€™iyetinde, genƧlik dahi ihtiyarlığa ve ƶlĆ¼me değişecek. Eğer o fĆ¢ni ve geƧici genƧliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedĆ®, bĆ¢ki bir genƧliği kazanacağını bĆ¼tĆ¼n semĆ¢vĆ® fermanlar mĆ¼jde veriyorlar.

Eğer sefahete sarf etse, nasıl ki bir dakika hiddet yĆ¼zĆ¼nden bir katl, milyonlar dakika hapis cezasını Ƨektirir; ƶyle de, gayr-ı meşru dairedeki genƧlik keyifleri ve lezzetleri, Ć¢hiret mesā€™uliyetinden ve kabir azabından ve zevĆ¢linden gelen teessĆ¼flerden ve gĆ¼nahlardan ve dĆ¼nyevĆ® mĆ¼cĆ¢zĆ¢tlarından başka, aynı lezzet iƧinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genƧ tecrĆ¼beyle tasdik eder.
.
.
.
Eğer istikamet dairesinde gitse, genƧlik gayet şirin ve gĆ¼zel bir nimet-i Ä°lĆ¢hiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak Ć¢hirette gayet parlak ve bĆ¢ki bir genƧlik netice vereceğini, başta Kurā€™Ć¢n olarak Ƨok katā€™Ć® Ć¢yĆ¢tıyla bĆ¼tĆ¼n semĆ¢vĆ® kitaplar ve fermanlar haber verip mĆ¼jde ediyorlar. Madem hakikat budur. Ve madem helĆ¢l dairesi keyfe kĆ¢fidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazan bir sene ve on sene hapis cezasını Ƨektirir. Elbette, genƧlik nimetine bir ÅŸĆ¼kĆ¼r olarak, o tatlı nimeti iffette, istikamette sarf etmek lĆ¢zım ve elzemdir.

almancax ekibi başarılar diler…



Bunları da beğenebilirsin
Yorumları Gƶster (2)