Salvador Dali'nin Hayatı

Salvador Dali’nin Hayatı

11 Mayıs 1904 yılında Ä°spanya’nın Figureas isimli ÅŸehrinde dünyaya geldi Salvador Dali. Aslında ailenin ikinci çocuÄŸuydu, fakat büyük kardeÅŸi o doÄŸmadan önce sindirim yolu iltihabı nedeniyle yaÅŸamını yitirmiÅŸti. Salvador ismi aslında ilk çocuÄŸa aitti, ancak onun acı kaybı sonrası bu isim bir resim dehası olan Salvador Dali’ye miras kalmıştı.
Dali’ye büyük kardeÅŸinden kalan tek miras bu da deÄŸildi. Aile, çocuklarının ölümü sonrası zor günler yaÅŸamaya baÅŸlamıştı. Bu durum onun anısını canlı tutma çabasına girmelerine neden oldu. Dali üzerinde ilerleyen bu çaba, ünlü ressamın çok küçük yaÅŸta bir kimlik bunalımına girmesine yol açtı.  1907 senesinde, yani Dali üç yaşındayken, küçük kardeÅŸi Ana Maria doÄŸdu.
Yeni gelen kardeÅŸiyle birlikte Dali’nin üzerindeki baskı tamamen kalktı. Aile üyeleri tarafından el üstünde tutulmaya ve bu nedenle de son derece şımarık tavırlarda bulunmaya baÅŸladı. Hırslı ve bir o kadar da kendine düşkün bir çocuktu Dali. Ancak dehası tartışılamazdı. Yaşının küçük oluÅŸu, onun resim yapmasına engel deÄŸildi. Ãœstelik annesi tarafından da tam destek görüyordu.
Ä°lk sergisini 1919 yılında, henüz 15 yaşındayken bir belediye tiyatrosunda açtı. Bunun olmasında annesinin de oldukça önemli bir rolü vardı. Ne yazık ki serginin gerçekleÅŸmesinden tam iki yıl sonra, annesini bir Åžubat zamanı kaybetti. Kendisini derinden sarsan bu büyük kaybın ardından, aynı yılın sonbahar döneminde  Madrid’e gitti.
Buraya gidiÅŸ amacı ise kabul aldığı San Fernando Güzel Sanatlar Akademisi’nde okumaktı. Burada geçirdiÄŸi iki senenin ardından bir takım nedenlerden dolayı okuldan uzaklaÅŸtırılmasına karar verildi. Geri dönmesinin üzerinden çok geçmeden de okuldan kesin olarak kovuldu.
Ä°lk kiÅŸisel sergisini açması ise 1925 yılında gerçekleÅŸti. Sergi Barcelona’da bulunan Dallmau isimli bir galeride yapıldı. Bir sene sonra Paris’e gitti ve orada Pablo Picasso ile tanıştı. Bu tanışma onda oldukça derin etkiler bıraktı. Picasso’ya fazlasıyla saygı duyuyordu.
İlk sürrealist film olma özelliği gösteren Bir Endülüs Köpeği isimli kısa filmini 1929 yılında Luis Bunuel ile birlikte çekti. Bu film önemli çevrelerin son derece dikkatini çekti ve büyük yankı uyandırdı.





Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap